Ah bu okul kapıları ah...

Bazı anneler çocuklarını okula bırakırken ya da alırken dedikodu kazanını kaynatıyor.

Ben de çok şey duyuyorum neler neler konuşuluyor. Hatta ne havalar atılıyor okul kapılarında anneler arasında anlatamam. Duyunca şok geçiriyorum.

Önceki gün Burcu Esmersoy da "Okul kapılarında yüzünü astırdı falan diye konuşuyormuşsunuz" diye başladı, bir konuşma yaparak bu konuya parmak bastı. Belli ki, tanıdığı insanlar yapmış dedikodusunu. Tanımadığı insanlar yapsaydı bu kadar dert edinmezdi Burcu. Ve buna bir açıklama getirmezdi. Kulağına bir şekilde gelmiş. Ki inanın hiçbir şey gizli kalmıyor. İlla ki, birileri duyuyor ve hiç tahmin etmediğiniz yerden size geliyor.

Buna da açıklık getirmiş. Çünkü Burcu Esmersoy ne yaptırsa açıklayan, anlatan birisi. Bunu dert etmez. Yüzünü de astırsa, göz kapaklarını da aldırsa, bir yerlerini de çektirse söyler. Şimdiye kadar hiç saklamadı.

Ayrıca o kadar gözümüzün önündeki, bir şeyler yaptırsa illa ki, anlaşılır zaten. Onu da geçtim kime ne zaten. Allah aşkına. Bi yeter. Herkes her şeyi bildiğini zannediyor. Ama kimsenin bir şey bildiği yok.

Ve yine biliyormuş gibi iddia edip konuşuyor bazıları.

Artık bi yeter. Bi durun Allah aşkına. Karşınızdaki insanlara saygı gösterin.

Saygı gösterin ki, saygı görün.

10 saatlik saç boyası macerası

Komedyen Yasemin Sakallıoğlu'nu izlemelere doyamıyorum. Sosyal medyada bir gününü, yaşadıklarını öyle güzel anlatıyor ki, çoğu zaman tekrar tekrar izliyorum.

Moralim bozuk olunca zaten izliyor ve kıkır kıkır gülüyorum. Malum şu ara gülmeye hasretiz. Yasemin de bu açığımızı sosyal medyada kapatıyor. Ciddi moral veriyor.

Önceki gün Yasemin, biz kadınların en büyük derdi olan kuaförde geçirilen süreyi anlattı. Yaşayarak hem de. Çünkü siyah olan saçlarını açtırmak için kuaförde yaşadığı ilk gün sekiz saat, ikinci gün iki saat geçirdiği macerasını paylaştı. Ama ne paylaşma.

Kendiyle inanılmaz barışık bir kadın. Annesi desen ondan daha lokum. Olduğu gibi. Malum son yıllarda doğal kadınlara hasretiz. Aman Yasemin lütfen değişme. Ve lütfen hep böyle doğal kal.

Bu arada Yasemin'in tek kişilik gösterisi de zirve yapıyor. Her gösteri tıklım tıklım. Helal olsun. Uzun süre uğraştı ama başardı. Şimdi de "Doğru Koca Nasıl Seçilir" ile başarıdan başarıya koşuyor. Ben de onu ayakta alkışlıyorum bir kadın olarak.

8 Aralık akşamı yeniden Uniq sahnesinde bir kez daha seyirciyle buluşacak.

Helal olsun Yasemin devam. Sakın hız kesme.

Bu müzikal kaçmaz

Şu ara "Yargı" diyor başka da bir şey demiyorum.

Ve bu dizinin Eren komiseri Uğur Aslan da muhteşem bir müzikale hazırlanıyor. Ben de onu dört gözle bekliyorum.

Çünkü ben bir arabesk severim. Sevmiyor ölüyorum. Dinlemelere doyamıyorum. Bazıları gibi gizli gizli dinleyenlerden değil, açık açık dinleyenlerdenim. Arabesksiz bir müzik dünyası da düşünemiyorum.

Uğur Aslan'ın da "Afara"sı da bu Cuma akşamı Uniq sahnesinde ilk kez görücüye çıkacak. Yani kendi içinde, bir senaryosu olan ve arabesk klasiklerinin olduğu bir müzikal hazırlıyor. Orkestrası eşliğinde, hikayesi olan arabesk şarkılarını dinletecek bize "Afara" ile.

Benim gibi arabesk meraklısına da duyurulur.