Sanatçılar son günlerde verdikleri tüm konserlerin gelirlerini Mehmetçik Vakfı’na bağışlıyor. Berkay da, 19 Ekim Cumartesi Vadi Açıkhava’da vereceği konserin tüm gelirini Mehmetçik Vakfı’na bağışlayacak.
Ve bunun üzerine de şöyle bir çağrı yaptı: “Konsere gelemiyorsanız bile bilet alın, Mehmetçik Vakfı’na siz de destekte olun” dedi.
Biletix Berkay’ın konserinin biletleri için komisyon almıyor.
Yani Türkiye tam da böyle günlerde yaptığı gibi birlik ve beraberliğini bir kez daha gösterdi.
Herkes el ele oldu.
Sen, biz, o, bizler olmadan bir olmayı çok iyi başarabilir istese Türk insanı.
Ama bir zaman bunu fazlasıyla kaybetmiştik. Şükür şu günlerde yine hatırladık.
Hatırlayın ekranda bile birileri için para taplansa trilyonlar toplanır.
Hiç tanımadığın kişinin kapısını çal, evini açar, sofrasına buyur eder. Yemeğini paylaşır.
Hani “Komşuluk kalmadı. Apartmanda kimse kimseyi tanımıyor” deniyor ya.
O da hikaye.
Herkes herkesi tanıyor.
Önemli olan istemek.
Önemli olan bir olmak.
Önemli olan vatanını, insanını sevmek.
Bir ara bu duygular kaybediliyordu ama şükür şu ara yine hatırlanır oldu.
Yeniden biz olma duygusuna sarılıyor herkes. Ki bu toprakların en önemli özelliğidir bu.
Aleyna kafası
Aleyna Tilki,“Yine yerdeyim çünkü zirve yeterince serseri değil, sıkılıyorum” sözleriyle bu fotoğrafı paylaşmış.
-Hayır Aleyna, zirvede de ben mi bir şey kaçırdım?
-Hani sokakta mı yürüyemiyor?
-Hayır konserden konsere mi koşuyor da ben bilmiyorum?
-Hayır o reklam senin bu reklam benim çekiyor?
-Hayır şarkıları herkesin mi dilinde?
-Hayır yani “Zirve” neresi?
-Aleyna hangi ara çıktı o zirveye?
-Ve o zirveye çıkıp yıllar geçmişte hala o zirvede mi?
Diyeceğim ama es geçiyorum.
Çünkü Aleyna ile eğleniyorum.
Çünkü ciddi değişik bir kafası var. Yeni nesil tabii ki tümüyle öyle değil ama çoğunluğu Aleyna gibi.
Değişik bakıyorlar hayata.
Değişik yorumluyorlar.
Değişik konumlandırıyorlar.
Ve değişik anlamlar çıkartıyorlar.
Aleyna da olduğu yeri değişik anlamlandırıyor.
Yani değişik farklı bir kafası var.
Buna “Aleyna kafası da diyebiliriz” direk, en direk.
TikTok’suz asla
Ben geç tanışmış olsamda, 28 milyon kullanıcıyı geçmiş Tiktok.
Tabii ben sosyal medya olaylarında kesinlikle baz değilim. Çünkü hala İnstagram hesabında dahi bilmediğim detaylar var.
Mesela bir YouTube kanalım bile yok.
Evet evet çok kişi “Yok artık nasıl bir YouTube kanalın olmaz” dese de yok işte.
Neredeyse beş yaşındaki çocukların kanalları var. Ama benim yok.
“Yani olmak zorunda da değil” diyenlerdenim. Ancak bu “Dünyanın en kısa video uygulaması TikTok” neredeyse olmayan yok.
Gerçekten sokaklarda sürekli birilerini görüyorum. Meğer TikTok için bir şeyler çekiyorlarmış.
Etrafımda da birçok kişinin var.
Hatta sanatçılar dahi çok sık kullanmaya başladı.
Mesela en son Demet Akalın yeni klibi sonrası “Hadi TikTok videolarınızı yayınlayacağım şimdi” diye seslendi takipçilerine.
Ve ara ara bu tarz videolar yayınlıyor.
Ozan Doğulu ve oyuncu Baran Bölümbaşı da “Dedikodu” yapıyormuş.
“Nedir, ne değildir” diye girip baktım meğer “Dedikodu” şarkısının yeni klibi için onlarda özel bir bir TikTok hazırlamışlar. İşte sanatçılarda artık mutlaka bir “TikTok olması gerek” diyor.
Olmazsa olmaz anlayacağınız.
Bu sebeptendir ki, sokakta yürürken, otururken, komşulukta herkesin elinde bir telefon.
Ve artık kimsenin de bundan şikayet ettiği yok.