Metin Hara'dan sonra Metin Uyar ile görüntülenen Adriana Lima'ya artık şaşırmıyorum. Çünkü Türk erkeklerini seviyor. Ki artık çok haklı olduğunu düşünüyorum. Çünkü genelde yabancı kadınların çoğu Türk erkeklerini seviyor. Neden:

Adriana Lima-Emir Uyar -Çünkü kadını sahipleniyorlar. -Çünkü kadını kıskanıyorlar. -Çünkü ne olursa olsun maçoluğun kitabını yazıyorlar. -Çünkü kadını el üstünde tutuyorlar. Tabii bu söylediklerim her erkek için geçerli değil. Özellikle maganda erkekler, kadını döven, şiddet gösteren erkekler için asla hiç değil. Ancak Avrupalı erkeğin genelini baz alırsak Türk erkeklerinin bu tarz özellik gösterdiği aşikar. Adriana Lima da belli ki, bu özellikleri istiyor. Ve tercihlerini hep Türk erkeklerinden yana kullanıyor. Ne diyelim artık Adriana bizden sayılır. Hangi eski günler -Kuruçeşme eski halinde değil. -Alaçatı hiç eskisi gibi değil. Nerede o eski köy. -Bodrum Bodrum olmaktan çıktı. Artık Bodrum’a gitmiyorum. -İstanbul’un eski halinden eser yok. -Adalar eskiden ne güzeldi. -Antalya’da eskiden her şey daha güzeldi. Şimdi… Gibi gibi uzayan cümleler kuruluyor. Herkes bir şeylerden şikayetçi ve çok kişi eski günleri arıyor. Peki nedir bu eski günler? Bizim neslin eski günleri mi? Anne ve babalarımızın eski günleri mi? Onların anne ve babalarının eski günleri mi? Hangi eski zaman bahsettiğiniz? Allah aşkına nereye hangi zamana döneceğiz. Türkiye eski Türkiye mi? Neyi arıyoruz, neyin peşindeyiz ben bunu çözemiyorum. Eski kime göre iyi ya da kötü. Allah aşkına çıkın şu kafadan. Hiç bir şey aynı kalamıyor işte. Özellikle ülkemizde. Neyin eskisi, neyin yenisi. Çok sıkıldım şu muhabbetten. Bırakın Allah aşkına. Mert Davran’a kocaman bir bravo 26.01.2013 yılında bu köşede İstanbul gece hayatından bahsederken “Pazar akşamları Mert Davran mesela Sortie’de meyhane geceleri ile coşturuyor. Herkes orada. Kiminle konuşsam oraya gittiğinden bahsediyor. Meraktan çatlıyorum en kısa zamanda gidip izleyeceğim. Ancak Çarşamba akşamı Limoncello’da izledim Mert’i. Orada da akustik yapıyor. Ama tabii ağabeyi Mehmet Davran’ı da es geçmemek lazım. O da Mert’in şovunun bir parçası. Sık sık sahneye çıkıyor. Yani anlayacağınız gece hayatı bu iki kardeşi çok sevdi bırakmaya da niyeti yok” diye yazmışım. Şimdi bu seneye gelecek olursak şunu diyebilirim ki: Gerçekten sevdi bu kardeşleri ve yıllardır bırakmadı eğlence sever. Mert Davran haftanın neredeyse dört gecesi sahneye çıkıyor. Pazar akşamı da Kafi Alaçatı’da izledim arabesk gecesinde. Of ne şarkılar. Ne damar şarkılar ile bizi bizden aldı. Çok eskilere götürdü. Öyle güzel bir arabesk programı yaptı ki “Helal” dedirtti. Bu arada Mert’i ilk dinlediğim günden bu yana çok yol kat etti. Sesi, yorumu, sahnesi inanılmaz güzelleşti. O yüzden gerçekten kocaman bir bravo. Alkışı hak ediyor iki kardeşte.