Önceki gün Nişantaşı City's’de bir bey yanıma yaklaşıp “Size bir şey söylemek istiyorum. Şeyma Subaşı beni engelledi” dedi.
Ben de refleks en direkt ve klasik, “Siz de onun istemediği bir şey yazmışsınızdır. Ünlü isimler eleştiri sevmez. Onları hep övmenizi bekler” dedim.
Ben böyle söyleyince direkt anlatmaya başladı olayı. Ki aslında sormamıştım. Olay şöyle gelişmiş: Şeyma hanım Bebek’teki dükkana gitmiş. Bir fotoğraf paylaşmış. O paylaştığı fotoğrafın altına da “İşimiz başındayım arkadaşlar” diye yazmış. Engellenen kişi de bu fotoğrafın altına “Orası Acun Bey’in dükkanı değil mi? O açmadı mı size” diye yazmış.
Vay sen misin böyle yazan.
Şeyma Subaşı da 'tak' diye engellemiş.
Durum bu.
Sonra yine anlattı anlattı.
Şimdi uzun uzun yazmayacağım anlattıklarını da.
Diyeceğim şu ki!
Şeyma Subaşı’nın şimdiye kadar yaptığı her şeyi Acun Ilıcalı yapmadı mı zaten.
Bu zamana kadar rahatsız olmuyordunuz da boşandıktan sonra olmaya başladınız.
Bildiğim kadarıyla her zaman bu tarz paylaşımlar yapıyor. Yeni değil.
Şeyma Subaşı’nın kendi yaptığı ne var ki Allah aşkına.
Boşa sinir.
Ama ben en çok şuna takıldım.
Ki gerçekten sıfır kendine özgüven.
Şeyma Subaşı’nın özgüveni tam yerinde zannederdim. Ki normalde böyle bir mesajı kendine güvenli birisi görmemezlikten gelir.
Bunca mesaj arasından bunu fark edip rahatsız oluyorsa geçmişler olsun.
Demek ki, boşanma sonrası yaptığı hataların sebebi sıfır özgüvensizlik. Bizim şimdiye kadar gördüğümüz özgüven hep oyunmuş meğer.
Artık bu mevzunun ünlüsü, ünsüzü kalmadı Mevzumuz madem eleştiri şunu bilmeniz gerekiyor ki, artık bunun ünlüsü, ünsüzü kalmadı. Malum sosyal medyada herkes ünlü artık. Influencer ve bloggerları hiç söylemiyorum onları artık geçtim. Ama ev hanımları, anneler, babalar, bin, iki bin kişi takipçisi olanlar. Kısacası aklınıza gelen herkes her şeye alınıyor artık. Kötü bir söz, yorum yapmaya görün. 'Çat' diye takipten çıkartıyorlar. Yine sağım, solum, önüm, arkam -Şu seçim bitsin de bakalım. -Seçimi bekliyorum. -Tam seçim bitsin diye bekliyordum ki yine seçim. Şu an bir şey yapamam seçimi bekliyorum. -Tatili erteledim. Seçim bitmeden hiç bir yere gitmem. -Dur bakalım seçim bitsin öyle açacağım dükkanı. -Seçim bitene kadar hiç bir yatırım yapmıyorum. -Seçimi beklemiştim. Şimdi yine seçimi bekliyorum Hep mi aynı cümleler Bitmek bilmeyen cümleler kuruyoruz seçim konusunda. Tam bu seçim sonrasında “Oh beş sene seçim yok. Rahatız” diyorduk ki, yine seçim cümleleri kurulmaya başladı. Yine etrafımda birçok kişi seçimi beklemeye koyuldu. Tabii hal böyle olunca cümle alem seçimi bekliyoruz. Dur bakalım Allah kerim. İnşallah bu son olacak. Müzik dünyasında neler oluyor? Malumunuz seçim ile ilgilenmekten ne var ne yok etrafımıza bakamaz olduk. Ama yeni şarkılar geliyor, klipler çekiliyor. Müzik dünyası oldukça hareketli. Yeni albümler, yeni çalışmalar peşi sıra geliyor. -Demet Akalın “Ateş” ismini verdiği albümü çıkarttı. İkinci klibi çekti bile. -Hande Ünsal yeni single çıkarttı. -Derya Uluğ yeni bir albüm hazırlığında. -Deniz Seki, eski şarkılarından oluşan bir albüm hazırlığında. -Berkay, “İz” adını verdiği albümde Türkçe Pop’un unutulmaz şarkılarını seslendirdi. -Aleyna Tilki “Nasılsın Aşkta” dedi ve single ile geldi. -Aydın Kurtoğlu “Gururdan Gömlek” isimli single çıkarttı. -Ersay Üner “Nokta” diye bir albüm çıkarttı. Anlayacağınız yok yok. Dinlemelerim bitsin hepsinde neler var neler yok yazacağım.