OLDUM olası Selma Ergeç'i çok beğenirim. İki sene önce Can Öz'le ikisine Antalya dönüşü uçakta rast gelmiştim. Gayet mütevazı bir uçuş gerçekleştiriyordu. O dönem ‘Muhteşem Yüzyıl' patlamış herkesin gözü de ondaydı. Uçakta ekonomi sınıfında yolculuk yapıp herkese gülücükler dağıtıyordu. O gün bir kez daha neden beğendiğimi ve sevdiğimi fark ettim. Can Bey'in gözlerinin içine bakıyordu. İkisi de gayet mutlu ve huzurlu gözüküyordu. Mütevazı hayatlarında gayet keyifli oldukları belliydi. Şimdi tıpkı o hayatları gibi mütevazı bir düğün yapmışlar. Merdivende çektirdikleri aile fotoğraflarına uzun uzun baktım. Çok kıymetli ve güzel bir kare. Son dönemde gördüğüm en güzel gelinlerden olmuş. Çok beğendim. Ne denir, bir ömür boyu mutlu olsunlar. Son günlerde pır evlenip pır boşananlardan olmazlar inşallah.




Sıfır ego acayip samimi




DÜN köşede ‘Stajyer' filminden bahsetmiştim. Robert De Niro ve Anne Hathaway'in oynadığı filmde "Acaba bizden hangi aktör rol alır" diye düşündüm. Sırf ego yüzünden ya da "Hayranlarım beni stajyer olarak görmek istemez" diye düşünerek rolleri geri çevirip evlerinde oturan aktörlerden bahsetmiştim. Benim bu yazımdan sonra arkadaşım Feyzan Bingöl, "Al Esin bir de bunu izle" diye bir link yolladı. Linkte ‘Stajyer'in galasında Anne Hathaway röportaj yaptığı sırada Mariah Carey içeriye girdiği anda olanları izliyorsunuz. Anne "Aman tanrım hayran olduğum kadın geldi. Ve kolumu uzatacağım kadar yakınımda. Şu an cümle bile kuramıyorum. Çok heyecanlandım. Üniversite bitirmiş biri olarak cümle kuramıyorum. Beni aynı karede çekin ne olur" diye röportaj yapan kıza yalvarıyor, kafasını yan çeviriyor "Ne olur aynı kareye alın beni" diye tekrarlıyor. O an kameralar da çekiyor. Kendi filminin galasına gelmiş Mariah'a övgüler yağdırıyor. Oscar'lı oyuncu Anne, herkesin gözü ondayken o kendini düşürdükçe düşürüyor ve hayranlığını dile getiriyor. Acayip mütevazı, doğal, samimi, olduğu gibi. Sen, ben gibi. Hiç saklamadan "Aaaa Anna, Mariah'a ya mı bayılıyormuş" diye düşünecek insanları umursamadan olduğu gibi. Bayıldım, çok doğal ve kendilerine acayip özgüvenleri var. Daha ne olsun.




Sonunda




-NEREDEYSE tüm Türkiye'nin izlediği ‘Kocan Kadar Konuş'u geç de olsa izledim. Bayıldım, uzun süredir bu kadar keyif aldığım bir Türk filmi izlememiştim. Ve acilen ikincisini bekliyorum. Hemen izleyeceğim. Geçen gün Gülenay Kalkan ile karşılaştım. Esas kızı oynayan Ezgi Mola'nın annesi rolünde filmde. Gülenay "İkincisinde daha çok güleceksin" dedi. Merakla bekliyoruz.




-SONUNDA bu yaz kimsenin elinden düşüremediği, şu meşhur ‘Fİ'ye başladım. Evet sürükleyici, evet merak uyandırıcı. Ama çok kalın. Sürekli elimde dolaştıramıyorum. Metro ile yolculuk yapan ben yollarda da okumak istiyorum ama çok zorlanıyorum. O yüzden ancak evde zaman bulabilirsem.




-EVET sonunda şu meşhur ‘Narcos' isimli diziye de başladım. Pablo Escobar'ın hayatını anlatan dizinin posterlerini 15 gün önce gittiğim Berlin'in tüm sokaklarında görmüştüm. Meğer Türkiye'de de fanatikleri çok fazlaymış. Özellikle erkek hayranları çok fazla.




Mükellef olmuş




DAHA açılalı 25 gün olmasına rağmen Aziz Yıldırım, Kerem Bursin, Kıvanç Tatlıtuğ ve daha birçok ünlü Karaköy'deki Mükellef'te yemeğe gitti. Ben de sonunda gidebildim şu kısa süre de meşhur olan Mükellef'e. Heza Otel'in en üst katında olan Mükellef'te yemekler adı gibi tam mükellef. Diyetinizi kapıda bırakın derim. Kendinizi hiç kasmayın, yapamıyorsunuz zaten. Mekânın yaratıcısı Arda Türkmen beyaz önlüğünü giymiş herkesle tek tek ilgileniyor. Hatta kendisi ile fotoğraf çektirmek isteyenler sıraya giriyor. Yıllardır Arda'yı tanırım. Ben böyle işine âşık, iş hastası biri görmedim. Sohbet etmeye başlayınca konu dönüp dolaşıp işe geliyor. Hal böyle olunca da yaptığı her yer kısa süre içinde popüler oluyor. Ünlülerin tercih etme nedeni gizli olması. En tepede, gözükmüyor. Ve mekân çok otantik. Bir tarafında İstanbul manzarası, bir tarafında Galata manzarası. Keyifli bir yer olmuş. Bu mekândan daha çok bahsederiz.







İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR