Röportaj-Fotograflar: Gürkan Kurt
- Ebru sanatına ayrı bir değer katmışsınız.
Biraz bir model kattım. O yüzden “Ebruca” dedim. Çünkü kendimi ebru sanatçısı olarak ilan etmek istemiyorum. Haddime düşmez ama yaklaşık 2 senedir bu uğraş içerisindeyim. Siz de takip ediyorsunuzdur. Hobi olarak başladı. Bu iki kaplı ufak bir sergi oldu. Bodrum'da da vardı geçen ay. Şimdi Aralık gibi sergime hazırlanıyoruz. Bu mekanı terich etmemizin sebebi, tarihi dokuyu çok seviyorum. Bir de ebruyla çok birleşen bir şey. Ebru da çok geleneksel tarihi bir sanatımız. Ona birazcık kendi duygularımı katarak farklı bir yorum katmaya çalıştım ama beğeniliyor ben de çok keyif alıyorum açıkçası. Ebru'ca dedik.
- Kitap kapakları, defter kapakları, yanımızdaki yastıklar, tablolar neyse ama kitap kapakları ve yastık nereden geldi aklınıza?
Kitap yazdığım için ayrı bir merakım var. Bir de şey istedim hani Avrupa'ya gittiğinde hanımlar, farklı defterler almak isterler. Kitap kapaklarına bakarlar. Hoşlarına gider. Ama bunu Türkiye'de özellikle kurgulamak isteyen ço kaz kişi var. Genellikle ithal ederiz. Ama bizim kendi geleneksel sanatımız. Açıkçası biraz bunu misyon edindim. Sivil toplum örgütü ruhu kattım herhalde içine. Türk sanatı biraz daha benimsenmesini, kullanılmasını, elimizin altında olmasını istedim. Defterde o yüzden vurguladığım bir şeydi. Ayraçlar da yaptım aynı zamanda. Yatıklar da tekstilci bir aileden gelmekten geliyor herhalde. Kumaşa karşı da bir eğilim var. Hngi kumaşı tutar, nasıl olur diye evde biraz meraklandım. Bir baktım ketenle çok güzel tutuyor. El becerim de çok kuvvetli. Böyle evde deneyeyim, yastık olsun, evde başladı. Arkadaşlar beğendi. Şimdi ise Beymen Home'da onlar satılıyor. Akmerkez'de...Yastıklarım satılıyor. Böyle de Birkaç örnek getirdim. İçine de bir de lavanta koyuyorum. Bir eski koku da hoş geliyor. Tahtalara yapıyorum ayrıca. Fatma'nın eli tabloları yaptım. Bu da çok ilgi çekiyor. Özellikle turistler tarafından.
- Bunun da büyük bir kısmı sanırım TOÇEV'e gidecek.
Çok büyük bir kısmı ufak bir masraf var. Masrafın dışında TOÇEV'e gidecek. TOÇEV zaten hayatım bildiğiniz gibi. Dokunduğum herşey TOÇEV'e aktarılıyor. Çünkü TOÇEV beni büyüten, yetiştiren TOÇEV ailesi.. Ebru yaparken, yılların verdiği dokunulmazlık var, bu kadar insan, bu kadar çocuk, bu kadar hayat, hepsi bir şekilde, benim yüreğimde ve onlar da bir şekilde renkler ve suyla buluştu. Ben öyle tarif ediyorum. Hiçbir zaman sanatçı olarak addetmek istemiyorum kendimi. Ama bu yalnızca yaşanmış duyguların birikimi, bir şekilde çıkartıyorum, herşey yine TOÇEV'e gidecek.
- Buradaki yastıklar enteresan, büyük serginizde daha farklı şeyler göreceğiz, değil mi?
Göreceğiz şimdi 70'e 100 çalışıyorum gördüğünüz gibi. Ebru da çok zor bu. Çünkü tekne çok büyük. Boyutu biraz büyüteceğim. Biraz görselde farklılıklar yapacağım. Biraz daha farklılık da görmeye başlayacağız. Burada bir tane örnek de yaptım. Onu camda farklı çalışarak arkada ebru yaptım. Çünkü camda çalışıyorum. Özellikle çerçeveli büyük ebatlı yapmak istiyorum. Çünkü büyükler tercih ediliyor. Öyle talep var şu anda.
Koltuk kumaşı için teklif var mı?
Teklif var da benim vaktim yok. Güzel teklifler oluyor. Ama şu dönem böyle bir yoğunluğa girecek vaktim yok. Vakfın çalışmaları var. Farklı bir çalışmaya daha giriyorum. Yeni kitabım çıktı. Sergiler var. Yurtdışında sergim olacak. 2014 yılında, Avrupa'da ve Arap ülkelerinde olacak inşallah. Bunun yanı sıra, workshoplar yapacağım. Seramik sanatçısından teklif geldi. Kendi yaptığım seramiklere ebru uygulama olacak. Var da var yani.
- Peki ebru sanatı konusunda kurumsal bir çalışma içine girecek misiniz?
TOÇEV'İ öyle yaptık. Çok güzel bir ekibimiz var. Kurumsal oldu. Çok ciddi bir kurumsal ekiple çalışıyor TOÇEV, bu yavaş yavaş olacak. Bu sonuçta Ebru Uygun'un ürettiği farklı bir çalışma. Ebru da, bu da yn ei girdiğimiz bir alan. Basmayı önerdiler, telif hakkını alıp, kumaşlarda kullanalım dediler. Çok sıcak bakmadım. Çünkü onun orijinalliği gidecek. Çünkü ben bundan bir tane yapabiliyorum. Ben dokunduğum için de keyif alıyor herkes. Ama ebruzen yetiştirmeyi planlıyorum. Böyle bir çalışma da var gündemde. TOÇEV'e yaptığım herşeyi bir şekilde devam etmeyi sağlayacağız. Workshoplar olacak inşallah.
- Bu sergi hangi tarihe kadar sürecek?
Talep çok geldi esasında. 19 Ekim'de bitecekti. Ama Kasım sonuna kadar devam edecek. Mekan sahibi çok beğendi. Hem gelen kişilerin tepkileri çok iyi. Çünkü biliyorsunuz, çünkü resim hemen alıp gitmek olmuyor. Yaşamaları gerekiyor. Bugün sabahtan beri böyle bir sirkülasyon... Yurtdışında arkadaşlarım var, onlar gelecek. Onlar istediler. O yüzden uzun bir süre daha buradayız.
- Ebru sanatı günümüzde arka planda kaldı. Siz göz önüne çıkarmaya mı çalışıyorsunuz?
Böyle bir şey yapmaya çalışıyorum. Ben yalnızca bunun popülaritesini artırmak istiyorum. Çünkü bu gerçekten bize ait bir şey. Büyüklerin bilmesi gerektiğine inanıyorum. Bunu hatırlamak gerektiğine inanıyorum. Bunu nasıl yaparım, çok özel, tamamen suda yapılıyor, suda oynadığımız hareketleri kağıda geçirmek. Ben farklı objelere de taşıdım. Bunu biraz daha gündeme getirmek istiyorum. Türk sanatıyla ilgilenilsin, kendimize sahip çıkalım biraz da, tamamen tarihi dokunun içerisinde, böyle bir serginin gerçekleşmesi de güzel bir uyum oldu. Böyle bir çalışma da var. Bununla ilgili...
- Ülkemizde çok iyi ebru sanatçıları var. Onlara yaptığınız eserleri gösterme fırsatınız oldu mu?
Gösterdim, şöyle oldu. Hem ebru sanatçıları, bunu okumuş kişiler, Bodrum'da sergime geldiler. Bir de şey hoşuma gidiyor benim, belli bir camianın içerisindesiniz ama farklı yerlere taşıdığınızda, çok farklı kişilerle de tanışıyorsunuz. Sizi tanıyan, tanımayan kişilerle. Özellikle bu işi yapan insanlar. Bodrum'daki sergime de onlar davet etti. Buraya da gelecekler bugün. Onlardan çok güzel yorumlar aldım. Bu benim çok hoşuma gitti. Tabiki lalesi, papatyası onu da yapıyoruz ama ben kendimce yorum yaptım. Onların çok hoşuna gitti. O derinliği verebilmem hoşlarına gitti. Ben güzel sanatlar mezunu değilim. Çok apayrı alandan geçiyorum. Bu işi yapan ustalardan övgü almak beni heyecanlandırdı, motive etti. Bu benim doğru yolda ilerlediğimi gösterdi. Sanatçılar derneği üyesi oldum bu arada ben. Başkan yardımcılığına koydular beni sağolsunlar. Onlardan da gelen arkadaşlarım vardı. Onlara hep gösteriyorum. Yaptığım herşeyi bir kere onlara sunuyorum. Ondan sonra devam ediyorum. Yürek ya bu koyduğunuz, yaptığınız, yaşadığımız bu şeyi çok yaşıyorum yaparken, başka bir noktaya gidiyorum. Türkiye'nin her yerini gezdim. Bazısı kitap oluyor, bazısı resme dökülüyor, Çünkü çok hikaye var. O hikayeleri, iyi bir boyuta taşımız ki, hiç karanlık yok resimlerde...