Ben çok sevdim bu ikiliyi.

İrem Derici ve Cem Belevi'den bahsediyorum. Tam Yeşilçam filmlerindeki çiftleri anımsatıyorlar. Aşk var, duygu var, ifade var, kaçamak yanıt var. Kadın çok aşık. Erkek bıyık buruyor. Hem aşık, hem marur, hem sana teslimim, hem değilim havasında. Hem var, hem kaçıyor tadında. Var da var..

Bir dönem aralarında tatsız bir şeyler yaşandı hemen bertaraf etti ikili. Hemen üstesinden geldi. Aralarındaki sorunu çözdüler. Çünkü ürettiler.

Unutmayın, üretince her şey ikinci plana atılır.

Çalışınca, kazanınca, başarılı olunca eksiye düştüğünüz her mevzu unutulur. Size burun kıvıranlar alkışlamaya başlar.

İrem ve Cem de bunu çok güzel başardı. Helal.

Ve ses tonları çok iyi uydu.

Birbirini güzel tamamlıyor.

Cem Belevi'nin "Cemiyet Gazinosu" projesinden sonra şimdi de "Belki" düeti ile gündemdeler. İrem Derici, "Şarkılarına mı daha çok aşığım sana mı bilemiyorum ama bu şarkıyı benimle düet yaptığın için sana çok teşekkür ederim" diye paylaştı.

Hem helal hem de dikkat İrem. Çünkü maalesef ki, bir erkeğe bu kadar sevildiğini ifade edince iş çığırından çıkıyor ama Cem'e güveniyorum.

Fakat buradan da söylüyorum... Cem, İrem'i üzersen bozuşuruz. Çünkü İrem, olduğu gibi. Staretejisi yok. Planı, programı yok. Duygusu neyse onu ifade ediyor ve yaşıyor. Acısını da, sevincini de dibine kadar yaşıyor.


Bak şimdi de aşık. Hem de dibine kadar. Gözlerinde bakışında aşk var. Duruşundan belli oluyor. Gözlerini ayıramıyor.

Hayatı tamamen Cem oldu. Ama işini de bırakmıyor.

Ama uzun soluklu, güzel olacağını umut ediyorum. Çünkü bu aşk İrem'e de Cem de iyi geldi.

Cem ile zamanında çok sohbetlerimiz oldu bu konularda. Özellikle magazin mevzusunda. Ama geldiği noktayı gördüğümde, "Tamam oldu bu iş" diyorum. Ki Cem de sürekli üretmeye, şarkı yapmaya devam etti. Ki her zaman söylüyorum, üretmezseniz magazin haberleri ile bir yere kadar.

Ersay Üner şarkıları ve sahnesi

Cuma akşamı Kuruçeşme'deki Boaz'da Ersoy Üner'i dinlemeye gittim.

Paramparça etti bizi. Her söylediği şarkıda kalpler öyle attı ki, bir an bile durmadı. Tüyler diken diken oldu.

Ve yine klasik "Evet ya bu şarkı da Ersay'ın, evet ya bu şarkı onun" cümleleri kuruldu. Çünkü neredeyse tüm şarkıları hit ve ünlü isimlerin şarkıları Ersay imzalı.

En son çıkarttığı "Duysun"u da ilk kez o gece seslendirdi ki, herkes duysun bence bu şarkıyı.

Şarkılarına da yeni bir hit eklemiş oldu.

Sahnesine de diyecek laf yok. İzleyenler bilir. Bir saniye bile sahneden, şarkılardan kopamıyorsunuz. Her seferinde, "Doyamadık" diye ayrılıyoruz. Ki gerçekten dolamıyorsunuz.

Ersay sahne konusunda ciddi profesyonel. Nasıl repertuar yapacağını da çok iyi biliyor. Ve gelen hiç kimseyi sahneden de kopartmıyor. Bir an olsun enerjinin düşmesine izin vermiyor. Daha önce çok kez izlediğim için söylüyorum. Ne zaman izlesem öyle. Ki o gece tatsız bir olay yaşandı. Ve o tatsız bir olayı bile nasıl saniyesinde yok edip sahnesine şahane bir şekilde devam etti anlatamam.

Şöyle ki;

Ersay'ı dinlemeye gelen iki yan yana masa nedeni belli olmayan bir sebepten tartışmaya başladı kendi aralarında.

Düşünün sahnede sanatçı var, şarkı söylüyor ve sen saçma sapan bir şekilde tartışıyorsun. Güvenlik hemen geldi tabii. Saniyesinde Ersay "Arkadaşlar neyi paylaşamıyorsunuz. Sakin olun" dedi. Ama yok. Saygısızlar devam. Ki taraflar hiç utanmadan kavgaya devam etme derdinde. Kİ bu yeni nesil en önde oturunca kendini dükkanın da, sanatçının da sahibi zannediyor. Asla görgü yok. Efeleniyorlar. Ve hemen yine daha saniye geçmeden Ersay, "Lütfen bu iki masayı dışarıya çıkartın. Burada ki, tüm enerjiyi bozuyorlar. Yoksa ben sahneyi bırakıyorum. Kimse izleyicime böyle bir saygısızlığı yapamaz. Burada diğer insanlara saygısızlık bu" dedi. Ve işte bu. Helal Ersay helal. Gerçekten helal. Çünkü olayın uzamasını durdurdu. Hem de bir iki dakika içinde.

Daha önce çok mekanda bu tarz tartışmalara şahit oldum. Bazı sanatçılar hiç oralı olmadan şarkılarını söylemeye devam ediyor. Mekanda bulunan çok kişi huzursuz oluyor. Görevliler tartışma yaşayan kişileri dışarıya çıkartıyor. Gereksiz bir durum oluşuyor anlayacağınız. Ama Ersay buna izin vermedi. Hemen saniyesinde müdahale etti, ettirdi. Tartışan tipler de utandı. Ki utansınlar.

Ve Ersay kesinlikle olması gerekeni yaptı. Ne sahnesine bu saygısızlığı yapılmasına izin verdi. Ne kendisine gelen sevenlerine de mekana. Budur olması gereken.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR