Uzun süredir merakla beklenen, konuşulan Bergen'in filminin galası da merakla bekleniyordu elbet.

Ve Bergen'e beyazperdede hayat veren Farah Zeynep Abdullah kıyafetleri, saçları, makyajı filmin önüne geçti. Çünkü olmamıştı.

Oyunculuğu on numara olan bir kadının kıyafeti, tarzı, saçı, makyajı on üzerinden iyiydi.

İşim moda değil elbet. Ahkam kesecek değilim. Mümkün olduğu kadar da işim olmayan konularda yorum yapmaktan kaçınırım. Ancak az biraz bakış açınız varsa olmamıştı.

Düşünün 'Acıların Kadını Bergen'i canlandırıyorsunuz ve galaya buruşuk, kırışık bir kıyafet, ilginç saç ve makyaj ile katılıyorsun. Yok sevmedim. Hem de hiç sevmedim. Gözlerimizi bayağı bir tırmaladı.

Çünkü filmin ruhuna, Bergen'in tarzına olmamıştı.

Filmin başarısını gişe belirler

Önceki akşam Bergen'in galası vardı. Filmi izleyenlerden üç-beş kişi "Beğenmedik", "Şöyle", "Böyle" diye sosyal medyada paylaşım yaptı. Haliyle filmi izleyip yazı yazdığım içinde okuyucuların bazılarından sorular aldım.

Mesajlarda "Esin Hanım kimse beğenmemiş. Siz de beğenmişsiniz. Biz de arada kaldık. Filme gitmeyelim mi?" gibi sorular geldi..

Şöyle ki bizler izleyip yorum yapıyoruz. Ancak;

1-Gidip kendiniz izleyin kararı verin.

2-Ya da izlemeyin. Canınız ne isterse onu yapın.

Ben filmi izledikten sonra;

-Bergen filmi ders çıkarılacak bir hayatı anlatıyor.

-Özellikle sorunlu erkeklerle birlikte olan ve kurtulmaya çalışan, kadınların izlemesini öneririm.

-Bergen'in acılarının üzerinde tepinilmemiş. Gayet net anlatmışlar mevzuyu filmde.

-Farah Zeynep Abdullah adeta döktürmüş.

Diye yazdım. Ki hala böyle düşünüyorum.

Yani bizler böyle yazıyor, yorumluyoruz diye bir film kötü ya da mükemmel değildir. Herkesin kendi bakış açısı ve beğenisi vardır. Ve her zaman bir filmin başarısını gişe belirler.

Bunu da unutmayın.

Film bi vizyona girsin, bu akşam gişesi ortaya çıksın. O zaman tekrar konuşuruz elbet.

Hazine geri dönüyor

Uzun uzun yıllar Cihangir'de oturmuş biri olarak ara ara özlediğimi itiraf etmeliyim. Bir dönem çok popülerdi. Ve çok güzel, önemli, popüler mekanlarda vardı. En başta da Hazine geliyordu. Cihangir'in simgesel mekanlarından biriydi. Her akşam canlı müzik olurdu ve tıklım tıklımdı. Üç yıllık sessizlikten sonra Hazine tekrar dönüyor. Ama bu kez Cihangir'de değil. Bu kez Ceylan Intercontinental Otel'in altında Ginza'nın hemen yan odasında olacakmış. Tayfun Topal, "Ginza çok beğenildi. Çok popüler oldu. Şimdi bu mekandan çıkıp üç-beş adım yürüyerek canlı müzik mekanına girebilecek eğlence severler" dedi. Oldukça heyecanlı. Hazine yeniden ilk kez açılacak kadar heyecanlı. Ki yeniden eğlence hayatının hareketlenmesine çok mutlu oluyorum. Müzik yasaklarının kalkması gerek Maske kalktı. Hes kodu kalktı. Artık yeni döneme adım attık.Şimdi sıra da müzik yasakları var. Bir an önce müzik yasaklarının kalkması için de ünlü isimler seslerini yükseltmeye başladı. Ki çok haklılar. Ekmek parası için gece, gündüz çalışan çok büyük bir çoğunluk var. Bu insanların bir an önce normal standartlarına dönmesi için müzik-eğlence sektörünün canlanması ve ayağa kalkması için bu yasakların bir an önce kalkması şart.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR