Rus bir arkadaşımla olup bitenleri televizyondan izleyip saçımızı başımızı yolarken kendisi anlattı: Rusya’da böyle bir felaket olduğunda devlet yardım amaçlı bir hesap yayınlarmış ülkenin devlet kanalından ve herkes yapmak istediği yardımları bu hesaba gönderirmiş. Tabii şu an devlet hadi bize Soma için para yatırın dese, kim inanıp oraya para yatırır onu bilmiyorum. Ama normalde ülkelerde bu tip basit çözümlerle olaya direkt parmak basılıyor. Bizde ise PR kokulu bir sürü yardım kampanyası çıkmaya başladı. Hadi yardım toplansın da, kim nemalanırsa nemalansın diyeceğim fakat işi basın bültenlerine dökmek, basın toplantıları düzenlemek biraz fazla değil mi? Ülkenin çok önemli bir gündemi varken herhangi bir konuda basın bülteni olayına girmek ayıp gibi geliyor bana. Ülkede 3 günlük yas ilan edilmiş, “Düğünümüzü ileri bir tarihe erteledik” diye basın bülteni atmayı bile akıllarına getirmeyi başaran insanlar oldu. Ararsın konukları, ertelendi dersin, konudan çekilirsin. Aynı şekilde Demet Akalın’ın da konseri varmış mesela o günlerde, hop attı bir twit, kısa sürede çözdü olayını, verdi mesajını çekildi. “Bu üzücü günlerde...” diye başlayan duygu sömürülü bir basın bülteni atabilirdi pekala, yapmadı. Böyle bir zamanda insanın aklına eğlenmek ya da evlenmek gelmez ki zaten. Yardımınızı, ertelemenizi tabii ki yapın ama bunu insanların gözüne sokmayın. Zaten yaptıklarınızı da bari milli yas günlerinde biraz kendinizi törpüleyin, diyedir bu yazı...




Çıldırtıcı basın toplantısı




Soma Holding’in sahibi Alp Gürkan cuma günü düzenlenen basın toplantısında madende yaşam odası olmadığını, yapmak gerektiğini anlattı. “Bu kaza 3-4 ay sonra olmuş olsa o odalar bitecekti” dediği an izlemeyi bıraktım. Anlattığı şeyler mantığımı o kadar zorladı ki, durup düşünmek zorunda kaldım. Sanki madenciler yaşam odasını yaparken hayatını kaybetmiş gibi davrandılar bir ara. Ne yani dünyada da böyle mi oluyor? Önce madenciler o bölgede çalışıyor, sonra mı yaşam odası yapılıyor. O arada da kaza olursa kader mi diyorlar yani. Ben bu ülkede çok saçma basın açıklamaları izledim, magazininden siyasetine kadar. Ama sanıyorum ki bizi en acımasızca kandırmaya çalışan cümleleri bu basın açıklamasında dinledik. Yetkililerin neden basın karşısında gak guk ettiklerini düşündüm, aslında savcılara hesap veriyor halde olmaları gerekmiyor muydu?




Madencilikte olmaz böyle şeyler

Basın açıklamasını izledik ve şaşırmadık tabii. Tabii ki ihmal yok diyeceklerdi. Türkiye’de kim yaptığı hatayı kabul edip, “Evet ben bu haltı yedim, hadi beni cezalandırın” dedi ki bugüne kadar. Japonların gururlarından intihar etmesinin en saçma geldiği ülke bizizdir herhalde. “Herif öldürdü lan kendini” diye az dalga geçilmemiştir filmlerle. Can kaybının her gün arttığı bu hazin olayın tek açıklaması “Madencilikte olur böyle şeyler” olmamalı. Kimsenin çıkıp harakiri yapmasını istemiyoruz belki ama en azından işin doğal olarak adlandırılmasını da istemiyoruz.




‘Sevgilim en iyi arkadaşım’




Şu sıralar yeni filmi ‘X-Men: Days of Future Past’ın tanıtım kampanyası çerçevesinde dünyayı dolaşan Jennifer Lawrence, aynı filmde rol alan sevgilisi Nicholas Hoult’u yere göğe sığdıramadı. Sevgilisiyle aynı sette olmayı “Harika” olarak nitelendiren Lawrence, “O harika bir aktör, muhteşem bir çalışma arkadaşı ve benim en iyi arkadaşım” şeklinde konuştu. Lawrence, Hoult’le yeniden aynı filmde rol almak için fırsat kolladıklarını söyledi.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR