Gezi Parkı "Özel Sayılar"




Ortalığın iyice karıştığı şu günlerde harıl harıl yeni sayılarını hazırlayan aylık dergiler neler yapacak merak ediyorum. Bir ara Gezi Parkı'nda moda çekimi yapma fikri dolanıyordu ortalıkta, umarım gerçekleşmemiştir. Tamam moda dünyasına Gezi Parkı'nın, çapulcuların dokunuşları muhakkak olacaktır ve olmalıdır da. Ama daha direnişin sonucu alınmamışken bunu basit bir moda çekimine dökmek çok akıl kârı değil. Herkes kendince köşesinde/sayfasında bir şekilde yer vermeye çalışıyordur tabii ama bunu usturuplu bir şekilde yapmak lazım. Gecelerce ağaçların başında nöbet bekleyenlerin masum duyguları sırf sayfa doldurmak için ayaklar altına alınmamalı. Tabii bu konuda rantçıların yine iş başı yapacağını, koca dergiyi "Gezi Parkı Özel Sayısı" moduna getirip hem o ayı kurtarıp hem de destek verdiğini zannedenler de çıkabilir. Bir kere fikir olarak anti-yaratıcı. Şu dönemde 3 yaşındaki çocuğa bile sorsanız Gezi Parkı hakkında bir şey yapılması gerektiğini söyleyebilir. Ama aslolan herkesin aklına geleni yapmak değildir sanırım. Ya da ayakta kalabilmek, destek olabilmek için herkesin aklına geleni değil de ters köşeye düşürebilecek işler ortaya koymak lazım. Ay sonu yaklaşıyor, Gezi Parkı'nın dergi dünyamıza yansımalarını hep birlikte göreceğiz.






Pazar pazar Nişantaşı




Pazar günü Teşvikiye'de evinin kapısının önünde gaz yiyenlerdendim. Ara sokaklara kadar yayılan gaz fena etkiledi doğrusu. Olayların insanın evinin önüne kadar gelmesi gerilimi artırıyor, fena halde canını sıkıyor insanın. Ama bir süre sonra ortalık durulunca Teşvikiyelilerin birkaç gündür duymaya alışkın olduğu keman sesi duyulmaya başlandı. İşte o anların huzuru gerçekten çok ayrıydı. Kemanistin ezgilerini dinleyen herkesin içinden "Hep böyle huzurlu olsak ya" diye geçirdiğine eminim. Ben geçirdim en azından. Her şey hallolup, bu günleri atlatınca Teşvikiye ritüeli olarak meydanda keman çalma hadisesinin gelenek haline gelmesi ne de güzel olurdu...






Doğuştan kaybeden




Hiçbir zaman hiçbir partiyle uzaktan yakından bağını bilmediğimiz Doğuş, dönemin en çok konuşulan toplantısı olan AK Parti'nin İstanbul mitinginde en önde fotoğrafını paylaşıverdi. Twitter'ın en popüler olduğu dönemlerden "çıplak poz veren takipçi kazanıyor" diye düşünerek saksı pozuyla nemalanmaya çalışan Doğuş, bu pozuyla prim yapıp Survivor'da yarışma hakkı kapmıştı Acun'dan. Şimdi de en ön sırada coşkulu parti propagandası yaparak sanırım bu sefer de belediye konseri kapmaya çalışıyor. Hayır bir şey değil, dışarıdan o kadar belli oluyor ki bu sadece yanaşmaya çalıştığı markaya zarar verir.






Kara liste




Gezi Parkı eylemine karşı destek veren şarkıcıların belediye işlerini alamayacağı konusu çok popüler bu ara. Hatta bazı konser iptalleri haberleri geldiği için konunun sadece popüler değil, gerçek de olduğunu anlıyoruz. Tamam bu normal bir süreç olabilir, büyütülecek bir şey yok. Zaten bundan sonra sanatçıların "Gezi Parkı'na destek verenler ve destek vermeyenler" olarak ikiye ayrılması olasılığını unutmamak lazım. En kötüsü kalplere yazılan kara liste, yıllar geçse asla silinmeyecek olan asıl liste oraya yazılanlardır.







İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR