Beyrut'un yeraltı partileri






Geçen hafta bayram tatili için Beyrut'taydım. Önceki gidişimde gece hayatında eğlenmiştim belki ama gündüz yapacak hiçbir şey bulamadığım için toplamda oldukça sıkıldığımı söyleyebilirim. Bu sefer de aynı kadere takılıp kalmamak için Beyrut'tun kıyıda köşede kalmış yerlerini dolaşmak istedik. Dev bir İstinye Park AVM'sine benzeyen şehir merkezinde ultra pahalı mağazaları dolaşmak hiç cazip gelmediğinden ilk hedefimiz merkezin biraz dışındaki Beirut Art Center'a gitmek oldu. Bizim sanayii bölgesi gibi ıssız bir yere götürünce taksi, birbirimize tutunarak yollarda yürüdük. Devlet, pek kullanılmayan o bölgenin tüm duvarlarını grafiti sanatçılarına vermiş ve normalde pis ve gri bir havanın hakim olması gereken sanayii cennete dönmüştübu sayede. Keşke bizimkilerin de aklına gelse böyle şeyler diye hayranlıkla sokakları dolaşıp şehir merkezine döndük. Alışveriş sırasında tanıştığımız bir galeri sahibi bizi geceyarısı gizli bir hangarda yapılacak Cadılar Bayramı partisine çağırınca talihimizin döndüğünü hissettik. Meğer Beyrut'u Beyrut yapan bu gizli partilermiş. Eski bir binanın bodrum katında verilen partiye gittğimizde Beyrut'lu şarkıcılar, oyuncular, ressamlar ve moda camiasyla tanışmaya başladık. Bu tanıştırılma seansından da anladık ki doğru yerdeyiz! Meğer Beyrut'ta bir parti grubu her ay gizli mekanlar seçerek buna benzer organizasyonlar düzenliyormuş. Sabah 7'de otel odama dönebildiğimi söylersem gecenin akışı hakkında bilgi vermiş olurum sanırım.






Gece-Gündüz




Parti bulamazsak biz nereye gidelim derseniz öğle yemeği için New York'taki Balthazar'ın Beyrut şubesine ya da aynı alışveriş merezindeki Momo'ya gidebilirsiniz. Momo'nun marine edilmiş ton balığı carpaccio'su fazlasıyla lezizdi. Gece yemek için ise normalde önerilen ve herkesin bildiği Music Hall'a gitmek istedik ama Tinlux adı altında seçkin turlar yapan Atilla Bingöl bizi La Mandoline'e yöneltti ki iyi ki gitmişiz eğlece harikaydı. Bir başka gece kulüp Mad'de ise ışık oyunlarıyla birlikte değişen müzik eşliğinde eğlenmek çok güzeldi. Kulüp çıkışı aniden başlayan yağmurdan oluşan izdiham nedeniyle otele hiç dönemeyeceğimi zannettim bir an. Ama Tinlux'tan Feyzan Bingöl bizi görüp hemen bir taksi ayarladı yoksa o şiddetli yağmurda eriyip gidecektik sanırım. Atilla da Feyzan da yurtdışında çok özel kulüpleri bilen kişiler, onlarla bir eğlence turu yapmak şart oldu artık.






Hayatımızdaki çokbilmişler




Sizin hayatınızda da olmalı, benim hayatımda çok var onlardan. Her şeyi onlar bilir! Bir film girmek istersiniz, "Aaa sakın gitme, çok sıkıcı" deyip kendi zevklerini öne sürerler hemen. Beğendiğiniz bir ayakkabıdan bahsedersiniz, "Onu alma, şurada daha iyileri var" diye sizi kendi zevkinizden soğuturlar. Beyrut'a gitmeden önce de o "çokbilmişler" görevdeydi. Sanki sabah Lübnan'dan dönmüşler gibi, "Çok karışık orası, sakın gitmeyin"ler havada uçuştu, "Ölümünüze mi susadınız" bile denerek tatilden soğutulduk neredeyse. Ne güzel arkadaşlarınız sizi düşünüyor diye içinizden geçiriyor olabilirsiniz de, ben bu konunun insan psikolojisinde "Ben yapamıyorsam sen de yapma"ya bağlamak istiyorum. Meraklısı için Beyrut'ta karışık hiçbir durum yok. Ona bakarsanız Türkiye'ye hiç turist gelmemesi gerekir, hesap aynı!






Yeni icraatlar




CEZA'dan Türk marşı. Mozart'ın bizim için en önemli eserini Ceza kendine has sözleriyle bütünleştirmiş. Yeni albümü çıkana kadar merakla bekleyen hayranları için hoş bir süpriz yapmış Ceza. bir kısmı Mardin'de çekilen klibin yönetmenliğini Ankaralı genç bir grup Ket Kollektif üstlenmiş. İzleyince bana hak vereceksiniz ki, biz Ket Kollektif'in adını daha çok duyarız, duymalıyız.






BENGÜ de yeniden aramıza dönemeye hazırlanıyor. Haftaiçi Nihat Odabaşı'nın çektiği yeni klibini izlettiğinde daha şarkının ismi bile koyulmamıştı. Nihat dokunuşunun hissedildiği klip de şarkı da çok yakında gündeme düşer!





İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR