Yani bu konseri izledikten sonra utanan olmuş mudur bilmiyorum ama ben Youtube’dan canlı yayınlanan Aylin Coşkun konserini izlerken onlar adına biraz utandım. Türkiye’de verilen en görkemli gösterileri içeren konserin Aylin Coşkun’a kısmet olmasının tek suçlusu bizim cimri starlar. Konserlerine taşlarla kaplı pahalı kostümler yaptırınca her şeyin hallolacağı fikrini bizim popçulara kim verdiyse, konserlerde ne çalışılmış bir ışık gösterisi izleriz ne de 10 saatten fazla üzerine uğraşılmış bir koreografi. Aylin Coşkun ise konserinin provalarını gerçeklik hissi yaratmak adına Oreon Stüdyoları'nı kiralayıp yapmış. Starların klip çekimlerinde bir günlüğüne (zorla) kiraladığı yeri Coşkun prova için kullanıyor yani. Sahnenin tamamına kurdurduğu mapping sistemi sayesinde görsel olarak bambaşka bir yer yaratmış Bostancı Gösteri Merkezi’nden. Çoğu yurtdışından geldiği için zımba gibi dans eden 60 dansçı ve 200 çalışan ile bir ordu kurmuş kendine.

Sırf gösteriş ordusu değil mevzubahis. Sezen Aksu klasiği ‘Tükeneceğiz’i söylerken yapay kar yağdırmış mesela, seyirciler etkilenmesin diye de üzerlerinde ‘Sinsirella’ yazan renkli şemsiyeleri de tüm salona dağıtmış. Seyircisine saygı duymuş belli ki. Yabancılarla karşılaştırıldıklarında, “Onlardaki para bizde ne gezer” diye açıklamalar yapan starlarımız aynı yöneltmeyi Aylin Coşkun için de yapacak eminim. Ama herkes biliyor ki o para sizde var, sadece başka yerlere harcamayı seviyorsunuz, sahne yatırımı hâlâ biraz gereksiz geliyor birçoğunuza. Aylin Coşkun ise yanına Hande Yener’i de almış, dörtlüleri yakmış bir şekilde ilerliyor. Zaten herkes playback yapıyor, bari böyle şovlar yaparak insanların görselini besleyin, olmaz mı?

Karaköy formda

Her tarafı inşaat, ara yollar korkutucu derecede karanlık ama Karaköy’de eğlenenlerin keyfi yerinde. Bir zamanlar Asmalımescit’in sokaklara taşan eğlencesi yeniden Karaköy’e kaymış. Aslında mekân önleri dolu olunca içerisinin de dolu olduğunu sanıyorsunuz ama öyle bir durum yok. Hava ısınınca mekân önü toplaşmaları başlamış yine. Bir otelin lobisine kurulan yeni mekân Nabu hayli eğlenceliydi mesela. Sonrasında gidilen Finn duyduğum kadarıyla Moda cephesine yeni kale konduracakmış. Karaköy Finn sayesinde güzel kokteyl içti, şimdi sıra Moda’da demek ki…

Küründen Kabare

Bu sezon tiyatro sahnelerinde birbirinden farklı gösteriler izleyip memnun kaldığımız bir sene oldu. Kendi yazdığı tek kişilik kabaresi ‘Küründen Kabare’ ile trans bireyin değişim sürecinde başından geçen tirajikomik hikâyeleri anlatan Seyhan Arman ‘Diyarbakırlı Deli Serpil’ rolüyle hayli etkileyici. Trans bireylerin yolculuğundaki dramı, komedi unsurunu yüksek tutarak anlatan Seyhan’ın cesaretine hayran oldum. Konu hakkında dimağınızı açmak bir de üzerine kahkaha atmak için ‘Küründen Kabare’ yeterli. 27 Mart’ta Karaköy İkinci Kat sahnesindeki gösteriye transseksüellikle ilgili önyargısı olan arkadaşlarınızı götürüp aydınlanma yaşatabilirsiniz pekâlâ.

OLAN BİTEN

-Geçen haftanın müzikal anlamda en mutlu edici tarafı yeni ‘Sade’ şarkısı ‘Flower of the Universe’ ile buluşmaktı şüphesiz. Disney filmi ‘A Wrinkle in Time’ın soundtack’inde yer alan şarkının prodüktör No I.D. tarafından yapılmış remiksi bir harika.

-JUSTIN Timberlake olağanüstü ‘Man of the Woods’ albümü sonrasında 2019’un ilk ayına kadar sürecek ABD ve Avrupa turnesini nihayet başlattı. 2019 Ocak ayına kadar şimdilik planlanan 85 konseri varken belki bize de uğrar.


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR