ŞU ara hangi masaya otursak konu doların artmasına ve "Gidelim bu ülkeden" konuşmalarına bağlanıyor. Eskiden arkadaşlarımızla özel ilgi alanlarımız hakkında gelişmeleri paylaşırken şimdi yabancı ülkelere yerleşme planları paylaşılıyor. Gidişattan memnun olmayan kesim kendisine gidecek ülke bakarken hafta içi tanıştığım Brandon Patton İstanbul'a yerleşme kararıyla beni şaşırttı. 6 sene önce aldığı bir iş teklifini değerlendirmek üzere ülkemize gelip âşık olan Brandon, New Yorklu genç bir girişimci olarak Bebek'in kalbinde bir berber dükkanı açıyor. İstanbul'daki işi bitip New York'a geri döndüğünde Amerikan tarzı klasik berberlik mesleğine merak saran Brandon, şimdi aynı geleneği Bebek'te açtığı Frontier Barber Shop'ta devam ettirmek istiyormuş. Amerikan filmlerinde bolca rastladığınız sıcak havlu tıraşını, 1930'lardan kalma orijinal berber koltuğunda yaşatacak olan Brandon gerçek bir Türkiye sevdalısı çıktı. Yabancı girişimciler ülkeden kaçıyor diye millet korkutulurken bu girişim çok hoşuma gitti doğrusu.

Hayrola karyola?

ÇOK iyi bir tiyatro izleyicisi olmasam da Ferhan Şensoy'un 80'lerde kaleme aldığı ‘Hayrola Karyola'nın yeniden sahneleneceğini duyunca merak etmiştim. Artık olan biteni algılamaya başladığım 1988 ve sonrasında neredeyse her tiyatro oyununa götürülen bir çocuk olarak orijinalini de hayal meyal hatırlıyorum. Bu duruma dayanarak ve ne zamandır ortalarda görünmeyen Gürgen Öz'ü özlediğimi fark ederek oyunun galasına gittim. Seyirci gözüyle yazacak olursam fonda duran Semiha Berksoy imzalı bir resmi dışında sahne dekoru olarak bir masa ve birkaç gazete haricinde hiçbir şey kullanmayan bu oyun beni cezbetmedi açıkçası. Evet eskiden sahnedeki oyunculuklara, diyaloglara takılıp kalıyor, başka bir şeye ihtiyaç duymuyorduk belki ama bence bu kadar boş bir sahne oyunun keyfini azaltıyor.

DÖVME SORUNSALI

Galaya gelenlerden biri de Özcan Deniz'in eski sevgilisi Buse Narcı'ydı. Ensesindeki ‘Özcan' yazılı dövmesini gözler önüne seren saç modelini görünce herkes gibi mesajı aldım tabii. Çiftler ayrıldıktan sonra dövme sildirmek için güzellik merkezlerine koşuyor genelde. Buse Narcı bunun yerine hâlâ âşık olduğunu göstermek istemiş herhalde. Zaten acılı bir işlem olan dövme sildirmenin boyun bölgesine uygulanmasını düşünemedim bile. Kendisine tavsiye, sildirmek yerine o yazıyı başka bir şekile dönüştürsün. O acıya dayanmak biraz zor çünkü.

Kliplerde olan biten

SERTAB Erener, müzikte vokalist olarak yaptığı divalığı kliplerinde uyguluyor. "Bakın şarkı yapıyorsunuz ama kıyafet değiştirip kameraya gülümseyerek klip olmaz" mesajlı bir hikâyesi olan ‘Olsun' videosunu paylaşıyor.

AYŞE Hatun Önal bu ülkede dans müziğini en iyi yapan isim olarak yoluna ilerlemeye ve teklileriyle dans pistlerini tek tek vurmaya devam ediyor. ‘Sirenler' yine Ayşe Hatun tadında bir hit olmuş. Klipte de kendi oynadığı için güzelliği konusunda söylenecek bir şey yok.

BİR dönem pop müziğin içine arabesk sıkışıp kalmıştı, şimdi ise zurnalı darbukalı fanteziye kayış var. Melis Kar bu karışımı iyi kullananlardan biri olarak yeni şarkısı ‘Kibir'i piyasaya sürdü. Gideri, oynaklığı tam yerinde olan şarkıyı Gülşen Aybaba yönetmiş.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR