Uykuyla aram iyice bozuldu! Aslında bu geçimsizliğimizden daha önce de bahsetmiştim ama son zamanlarda iyice birbirimizin yüzüne bakmaz olduk. Bazen tam yakaladım dediğim anlarda o kaçıp gidiyor geri gelmek bilmiyor bazen de o geliyor, gözlerimin içinde dolanıp duruyor, göz kapaklarıma çöküyor ama ben oralı olmuyorum...




Böyle zamanlarda çocukluğumu, sorgusuz sualsiz kendimi uykunun kollarına bıraktığım yılları özlüyorum doğrusu. İnsanın başına gelebilecek en büyük lanetlerden birinin, orta yaşlılığın, kollarında sabahlara kadar gözümü kırpmadan dönüp duruyorum. Uykuyu atılmayı bekleyen güzel bir tiweet gibi taslaklarda bekletirken, her gece uykuzuluğu retweet ediyorum sanki...




Geçenlerde uyku bir köşede kendi işiyle ilgilenirken ben de gecenin bir yarısı internette yüzlerce makale arasında fink atıyordum. Bir ısırık alınıp "Kötüymüş" diyerek kenara bırakılan kurabiyeler gibi onlarca makaleyi çöp kutusuna yolladıktan sonra New York Times'ta Maya Salam'ın bir sorusuna takıldım: "Sabah uyandığınızda mı yoksa gece yatmatan önce mi duş almalı?"




Allah'ın belası uykunun canı cehenneme deyip bu hayati soruya cevabımı verdim: "Tabii ki sabah uyanınca..."




ÇARŞAFLAR TEMİZ Mİ?




Cevabımın doğruluğunda emin şöyle huzurla geriye yaslanmıştım ki klinik psikolog ve uyku uzmanı Dr. Janet K. Kennedy, benim gibi uyukuyla sorunları olanların yatmadan önce duş almalarını tavsiye etti: "Uyku saati yaklaştıkça vücut ısısı düşer. Ilık bir duş vücut ısısını yükseltir ve yeniden daha hızlı düşmesini sağlar. Duş almak kasları gevşetmeye, rahatlatmaya da yardımcı olur. Yatmadan 90 dakika önce duş alırsanız daha rahat uykuya dalarsınız..."


Az ötede hiç yokmuşum gibi davranan uykuma bakıp bu tavsiyeyi uygulasam mı diye düşünmeye başladım.


Ama dermatolog Dr. Gary Goldenberg, kafamı karıştırdı: "Sabah ya da akşam duş almak arasında bir fark yok! Bütün gün işyerinde, sokakta onlarca 'pislik'le temas eden ve üzerine topladığı 'şeyler'le yatağa gitmek istemeyenler gece duş alıyor. Haklılar da ama onları uyarmalıyım. Çarşaflarımızı da sandığımız kadar temiz tutmuyoruz!.."




Gece gece düş görmem gereken saatlerde 'duş' peşinde kendimi heba etmem yetmezmiş gibi şimdi de çarşaflarıma birer sinsi 'pislik' gibi bakmaya başladım değerli bilim insanları sayesinde...




DUŞUN SUYU ÇIKTI!




Dr. Goldberg, insanların geceleri terleme eğiliminde olduğunu belirtip ekliyor: "Sabah uyandığınızda cildinizde terden kaynaklı bakteriler cirit atıyor olur. Sabah hızlı bir duş tüm bu 'pislikler'den sizi kurtarır..."




Budur! "Sabah uyayınca duş alınır" derken biri şey biliyormuşum da söylüyormuşum işte...


Sabah mı akşam mı duş alınır sorusunda illa birini seçmeyip üçüncü yol önerenler de var: "Hem sabah hem akşam duş alın!"




Uykum az önce evi tamamen terk etti... Odanın ortasında 'bir kendim bir ben' Sapık filminin efsanevi 'duş' sahnesinde avaz avaz bağıran Janet Leigh'e döndüm! "Ne zaman duş alacağım ulan ben" diye kafamı duvarlara vuruyorum. Gecenin bir yarısı bir konunu bu kadar suyu çıkabilirdi!




Ama eminim bu üçüncü seçenek tam da metrodaki kötü kokudan illallah deyip haklı olarak "Deodorant kullanımı zorunlu hale gelsin" diye isyan eden Didem Soydan ve onun gibi düşünenleri mutlu edecektir...




BANYOYU YAKMAK!




Konuyla ilgili yazılanları okuyup kendi kendime dertlenirken yatmadan önce duş almak için geç, sabah uyanınca duş almak için erken bir saat oldu. Zaten ne uyudum ne de uyanıyorum; ne diye duş alayım ki! Beynimin sulandığını hissettiğim anda uykumun en sevdiği çağım çocukluğum geldi aklıma...




Pazar akşamları, 'banyo yakılır' sıcak (kayanar mı desem) suyla yıkanıp, altında nefes almakta zorlandığım, 'tonlarca' ağırlıktaki yorganın altında, tatlı bir uykunun kollarında, beni maceradan maceraya koşturan bir rüyaya dalardım.


En başta da dedim ya o zamanları özlüyorum...


Şimdi iznizle Allah'ın belası bu orta yaş bunalımlarının kabuslarından uyanmak için 'soğuk bir duş' alacağım...

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR