Eğer bugün bildiğim-alıştığım düzen olsaydı, bilgisayarımın başına oturacak, yazıma başlamadan önce "Gündemde özel bir şey var mı?" demek için Magazin Müdürü Bülent İpek'i arayacaktım. Bülent açmayacaktı çünkü ben bu aramayı yine haber toplantısı saatine denk getirmiş olacaktım. Telefonuma gelen "Toplantıdayım İpekcan’ mesajını okuduktan sonra bu kez Yayın Koordinatörü Mustafa Doğan’ı arayacaktım. Mustafa bana gündemde özel bir şey varsa söyleyecek, üzerine fikir alışverişi yapacaktık. Ardından da bu ekin eli ayağı ve editörü Ece Saruhan’ın telefonunu çaldıracaktım: "Ece'ciğim şunu şunu yazıyorum, fotoğrafla destekler misin?" Ece "Yolla İpek’ciğim, hallederiz" diyecekti. "Biz" dediği, yazımı sayfaya yerleştiren son eller, sayfa sekreterleri Banu Yaprak ve Beste Ceren Sönmez... Ama bugün bildiğim-alıştığım düzen değişti. Artık bunların hiçbiri olmayacak.

Sizler bugün HT Magazin'i son kez elinizde tutuyorsunuz. Ben de son kez bu sayfadan size gülümsüyorum. Bu sabah hiç kimseyi aramadım. Bu sabah içim bomboş uyandım... Biliyor musunuz, yolladığınız mail’lerin çoğunu saklıyorum. Bana kendimi yalnız hissettirmediğiniz, fikir verdiğiniz ve bazen de düşündürttüğünüz için, Ciner Yayın Holding'e ve birlikte çalıştığım gazeteci arkadaşlarıma olduğu kadar sizlere de çok teşekkür ederim. "Hayat, siz plan yaparken olanlardır" diyen John Lennon'a saygıyla...

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR