Yazın o boğucu sıcağı çökmeden, sahiller tıklım tıklım olmadan, Bodrum'un en güzel mevsiminin tadını çıkarmak lazım dedik, arkadaşımla kalktık geldik; Yalıkavak'ta çok sevdiğimiz sahil oteli Moon Beach'e yerleştik.

Bodrum hafiften hareketlenmiş. Gümüşlük, Bitez, Bodrum merkez açmış sezonu. Hadi Türkbükü'ne de bir bakalım dedik, demez olaydık!

LEGO GİBİ YAP BOZ

Türkbükü'nün hali içler acısı! Vinç, inşaat gürültüsü, toz toprak, gürültünün ve kirliliğin her çeşidi burada. Çünkü geçen hafta tüm sahil yolunu kırıp dökmüşler. Yeniden yapacaklarmış.

Lego mu bu?

Daha geçen ay oradaydım ve sahil yolu yerli yerindeydi. Şimdi altı üzerine gelmiş. Zaten zar zor ayakta duran restoranların, dükkanların neredeyse bir tane müşterisi yok.

TURİZME KEPÇE

Bırak turisti, bölgede evi olan bile sahile inse, yürüyecek yol bulamaz. Kimin dükkanına girsek kan ağlıyor. Her biri ayrı ayrı Bodrum Belediyesi'ne "Şu mevsimde yapılacak iş mi bu?" diye şikayette bulunmuş. Belediye, "Bizim değil, karayollarının çalışması" diyormuş.

Türkbükü sesini kimseye duyuramıyor ama zaten zar zor ayakta duran dükkanların sahipleri ve çalışanları isyan ediyor. Turizme ancak bu kadar güzel kepçe vurulurdu, bravo!

Kadınlar adar erkekler kaçar

Türkiye eski güzeli Özlem Kaymaz bir süredir BJK Başkanı Fikret Orman'la birlikte. 3 çocuğu olan Kaymaz, çocuklarından biriyle ilgili çok büyük sağlık sorunları yaşadı-yaşıyor. O süreçte eşinden boşandı ve kendini yıllarca ilgisine muhtaç evladı Daniel'e adadı. Geçenlerde verdiği röportajda, "Daniel'in doğduğu gün ‘pause' düğmesine bastım. Hayatımı durdurdum yani. Ve geçen yılbaşı gecesi, o düğmeden parmağımı kaldırdım. Şimdi benim zamanım. Tekrar ‘play' tuşuna basıyorum, hayatıma kaldığım yerden devam ediyorum. ‘Pause' düğmesinden parmağımı çekmeye karar verince aşk da kendiliğinden geldi. Niyetle alakalı bir şey" diye anlattı içinde bulunduğu ruh halini.

AŞKI BULAN ŞANSLI

İstisnaları dışında tutalım, erkekler aile bireylerinde yaşanan sağlık sorunlarında-kayıplarda eşlerinden, evliliklerinden uzaklaşıyor. Birlikte mücadeledense çoğu zaman boşanmayı ya da dışarıda kendine bir başka hayat kurmayı tercih ediyor. Kadınlarsa tıpkı Kaymaz gibi hayatlarının ‘pause' tuşuna basarak kendilerini bakıma muhtaç aile bireyine adıyor. Kaymaz hayatının bir yerinde yeniden aşkı bulduğu için şanslı. Elini o tuştan çeken ancak hayatı boyunca aşkı bulamayan o kadar çok kadın tanıyorum ki...

Yıllanmış bir eşyayım...

Farklı farklı birkaç kişiden övgü dolu sözler duyunca dinledim Derya Bedavacı'nın albümünü. Söz yazarı, besteci ve yorumcu Bedavacı, daha önce Ferhat Göçer, Hakan Altun, Kubat gibi isimlere şarkı vermişti. Şimdi ‘Sayende' adını verdiği ilk albümüyle kendi şarkılarını söylüyor.

Birbirinin aynı şarkılar ve şarkıcılar arasında Bedavacı, hem şarkı sözleri hem sesiyle kendini fark ettiriyor. 6 şarkılık albümünde ben en çok ‘Yıllanmış Eşya'yı sevdim. Bu şarkı, eteğindeki taşları dökmeye cesaretlenen, yıllanmış eşya gibi dolaplara sakladıkları kalplerini oradan çıkarmaya niyetlenen tüm kadınlara gelsin...

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR