Yıllardır gelir giderim. Ama öyle 3-5 yıldır değil, ablam yaşadığı için 20 senedir Amsterdam'ı bilirim. Ne bir yol, ne bir dükkan, ne bir otoyol. Hiçbir şeyin değişmediği tek şehir benim için Amsterdam. Red Light District var biliyorsunuz. Uyuşturucu da serbest. Dünyadan birçok kişi işte bu ikili için gidiyor memlekete.


Ama benim için Amsterdam sadece bu iki olaydan ibaret değil. Muhteşem kanalları, şehir planı, insanları, bisikletleri, uslu çocukları, harika yemekleri, özgürlük meydanı ve daha birçok şey sıralayabilirim. Kimine göre eğlence şehri ama benim için detoks merkezi aslında. Amsterdam'a gelip başına bir şey gelir korkusu olmadan ormanların içinde rahatlıkla dolaşıp spor yapabilmek, bisiklete binmek, üstelik gece kulübü giderken bile... Ve belediye başkanı, başbakanı korumaları yanında olmadan bisikletleriyle görebilmek ve daha birçok şey. Ama elin memleketini övmek istemiyorum. Keşke bizim memleketimizde de olsa da oralara burun kıvırabilsek. Ama kıvıramıyoruz işte. Bizim vekillerin isteklerini de hatırlayınca buradaki vekilleri de bisiklet üzerinde görünce sinirleniyorsunuz ister istemez. Ama Bülent Arınç'ın da dediği gibi konuşup konuşup duruyoruz. Sonra da unutuyoruz. Yani vekilimiz bunu diyorsa ben de şimdi unutup sizi az biraz cuma-cumartesi gecelerine sürükleyeyim bari. Sürüklemeyip de ne yapayım, değil mi?




Biz de eğlence bile pahalı




Bakınız Amsterdam'ın en ünlü gece kulüplerinden biridir Jimmy Woo, herkes bilir. Üstelik Galatarasaylı futbolcu Wesley Sneijder'in Yolanthe Sneijder'in tanıştıp çıkışta otoparkta öpüşürken gazetecilere yakalandığı ünlü kulüptür de aynı zamanda. Geldiğim zaman giderim. Kapıda her zaman kuyruk vardır.


Rezervasyonsuz asla kimse alınmaz. Ama gel gelelim öyle büyük lüks, çok çok pahalı bir yer de beklemeyin. Bizim ülkemizde böyle bir namı olsa yanından geçemezsiniz. Bakınız kulüpte loca kapatıp iki şişe içki on kişi en fazla bizim paramızla 600 TL. Ama dediğim gibi böyle namı olan bir kulüp biz de olsa 2 bin 3 bin TL ödemeden çıkamazsınız. Mesela kulüpte Geey Goose'yi 270 TL, bizde 600 ila 750 TL arasında değişiyor. Moet şampanyayı 200 TL'ye, bizde 600-750 arasında açıyorlar. Dom Perignon'u 600 Tl'ye, bizde 2 bin TL'ye açıyorlar. Ama kulüpte tuvalet paralı. Yani 50 cent. Bir de böyle bir yanı var. Kulüp iki katlı. Üst katta locada oturup ağar yapmak isteyenler için. Alt kat ise daha çok dans etmek isteyenlerin yeri.


Ben alt katı seviyorum, çünkü gerçekten eğlenen insanları görmek hoşuma gidiyor. İstanbul gecelerinden sonra iyi geliyor. Kasan, birbirini kesen insanların olmadığını görmek.




Amsterdam'a dair




-Üç kez yanaktan öpüşüyorlar. Konya'da böyle bir adet var. Acaba Hollanda ve Konya arasındaki bu üç kez öpüşme benzerliği nereden geliyor. En yakın zamanda bu olayı araştıracağım.




-Cuma-cumartesi belediye eğlence merkezinin çoğunluk olduğu yerlere seyyar tuvalet yerleştiriyor. Ama tabii erkekler için. Her yere tuvaletlerini yapmasınlar diye.




-Arena Otel'in içinde bulunan ibadethane yani kilisede cuma akşamı sabaha kadar parti vardı.




-Dünyaca ünlü starlar bile şehirde rahatlıkla dolaşabiliyor.


Kimse sizi rahatsız etmiyor. Daha doğrusu kimse sizinle ilgilenmiyor.




Falan filan hayvan

Amsterdam'a geliş yolunda uçağa biner binmez elime aldım yazarımız Oben Budak'ın "Falan Filan Hayvan" kitabını. Bir ara uçakta o kadar çok gülüyordum ki, etrafımdaki herkes bana bakıyordu. Hatta bir ara gülmemek için kendimi zor tuttum. Hayır şimdi diyeceksiniz ki, Cem Yılmaz gibi mi yani. Yani kadın-erkek ilişkilerini Cem Yılmaz bile bu kadar iyi anlatamaz size söyleyeyim.


O kadar güzel gözlemlemiş ki bayıldım. Hatta öyle ki, ilk kitap "Falan Filan"dan bile daha çok sevdim. Daha güzel daha iyi anlatım durumu var. Olaya daha hakim. Ben ilk kitabı da bir çırpıda bitirmiştim, bunu da bir çırpıda bitirdim. Siz de severek okuyacaksınız gibi geliyor bana. Hatta elinizden bırakamayacaksınız, söyleyeyim.




Siz uyurken




-Amsterdam Jimmy Woo 02.00 kadın ve erkek tuvaletleri karşılıklı. Alkolü biraz fazla kaçıran kadın, erkek tuvaletine girmeye zorluyor. Görevli karşı tarafa yolluyor ama o gitmiyor. O da yere oturdu ve tepki gösterdi.




-Amsterdam sokaklarında genellikle erkek dolu. Öyle ki kalabalık erkek gurupları yolda yürüyen kızları rahatsız etmiyor. Kızlar o kadar cesur ki, erkeklere laf atıyor.





İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR