Şiddet, "Ünlü-ünsüz, zengin-fakir, kültürlü-kültürsüz" dinlemiyor.

Şiddet her yerde kol geziyor!!!

Düşünün "Olmaz" denilen bir kesimde bile "Şiddet" yaşanıyor.

En son Defne Samyeli ve Eren Talu'nun 19 yaşındaki kızı Derin Talu'nun başına geldi.

Ünlü bir anne ve babanın kültürlü kızı. Yine kültürlü, okumuş, varlıklı bir ailenin oğlu tarafından şiddete maruz kalıyor. Korkunç değil de de nedir? Pamuklara sararak büyüttükleri kızları, bir erkek tarafından şiddete maruz kalıyor. Ne anneden, ne de babadan bir fiske değil, yüksek ses bile duymamıştır Derin tahminlerime göre.

Bu olayı ilk duyduğumda andan itibaren özellikle, Defne Samyeli'nin ne yapacağını, nasıl bir yol alacağını çok merak ediyordum.

Çünkü ayakları üzerinde duran, özgür bir kadın olarak Defne Samyeli'nin kızının başına gelen bu olay karşısında sessiz kalmaması gerekiyordu.

Bekledim bu yüzden de herhangi bir yazı kaleme almadım. Ve beklenen açıklama geldi. Defne Samyeli, "Şiddetin hiçbir türlüsü tolere edilemez. Yasal süreç kızımın rızasına bağlı" diye bir açıklama yapmış.


Sonuçta gizlemedi, saklamadı, yalanlamadı ve "Kızım Derin Talu'nun, Emircan Şahin tarafından darp edildiğine dair haber doğrudur. Ailemizi çok derinden sarsan bu olay sonrası bir anne olarak benim için en önemlisi çocuğumun psikolojik ve fiziksel sağlığı. Süreci bu hassasiyetle geçirmeye gayret ediyoruz. Şiddetin hiçbir türlüsü tolere edilemez. Kadına, çocuğa, herhangi bir canlıya şiddetin karşısında olmak, onunla en kuvvetli şekilde mücadele etmek birey olarak her birimizin sorumluluğu. Şiddeti yok sayıp, tolere edip, halı altına süpürdükçe bir sonraki çocuğumuzun, kardeşimizin hayatını tehlikeye atıyoruz. Emircan Şahin hakkındaki yasal sürecin başlatılması kızım Derin Talu'nun rızasına bağlı bir konu. Ben onun iradesine paralel olarak bunun bizzat takipçisi olacağım. Kamuoyundan ve değerli basın mensubu arkadaşlarımdan bir anne olarak ricam, bu süreci kızımın herhangi bir soru ve yorumla yıpratılmadan geçirmesi. Yıpratılmasın ki, erkekler tarafından şiddete maruz bırakılan ünlü ünsüz bütün kızlarımız, kadınlarımız, basında da ikinci bir mağduriyete uğrama korkusu olmadan haklarını arayabilsinler. Gereken bütün açıklamaları ben yapacağım; anlayışınız için şimdiden teşekkür ederim" demiş.

Bir anne olarak kızını koruyor belli ki ve Derin'in karar vermesini bekliyor.

Ancak ben de bir kadın olarak Derin'e tavsiyem "Susma-Korkma-Cesur ol" olacaktır. Bugün susarsan yarın bir gün, sustuğun bir gün karşına çıkacaktır.

Ve yine yapacak biri olacaktır.

O yüzdendir ki, hakkını ara ve kuvvetli ol Derin. Sana yapılanı cezasız bırakma!!!

Çünkü bugün sen, ben, o, bir başka kadın susunca bunlar daha da çoğalarak artıyor. O yüzdendir ki, biz kadınların cesur olması gerekiyor.

Ve tüm kadınların özellikle utanmadan hakkını araması gerekiyor. Şiddete maruz kalan kadınlar genellikle utanır. Ancak şiddete uğrayan değil, şiddet gösteren utanmalıdır.

Bu bayram ben eksiğim

Normalde bayramın ilk günü, "Bugün bayram neşe doluyor insan" tadında bir yazı kaleme alır çocukluğumuzun bayramlarına dem vururdum. Ama ne yalan söyleyeyim bu bayramın ilk günü böyle bir yazı yazmak içimden gelmedi. Çünkü bu bayram çok zor bir bayram. O yüzdendir ki, bir gün gecikmeli bir yazı kaleme alıp bayramınızı kutlamak istiyorum. Bu bayram tek ve en çok istediğim dileğim acılarla yüreği ağırlaşan insanlara bir nebze ferahlık, dayanma gücü vermesi. 6 Şubat’tan beri yakınlarını bulamayanların haber alması. Depremi yaşayanların hayatlarının düzene girmesi. O zaman bizler daha iyi bir bayram yaşayabiliriz. Çünkü bu bayram içim ağır. Yüreğim sıkışmış. Eksik gibi hissediyorum kendimi. Bu yüzdendir ki, ne bir çikolata yedim, ne bir baklava ne de elime bir kolonya döküp koklayabilirim. Elim gitmedi, yüreğim istemedi. Bu yüzdendir ki, bu bayram ben eksiğim. Harçlık muhabbeti Önceki gün Alaçatı bir kahve dükkanında yanımda altı erkek şöyle bir muhabbet yapıyordu; -Yeğenlerim sabah IBAN yollamaya başladı. -Oğluma 2 bin Euro yolladım. Ki zaten her ay yolluyorum. Harçlık niyetine biraz erken yolladım. -Benim oğlum Paris'te okuyor. 700 Euro ile geçinebiliyor. Ben de ay başını beklemeden bu gün yolladım. -Benim oğlum öğrenci hayatı yaşıyor. Londra'da ciddi ciddi az masraf ile geçiniyor. Okulda yiyor, evde yemek yapıyor. Az masrafı var. -Kızım geçen gün aradı, "Babaaaa saç düzleştirme makinam bozuldu alabilir miyim?" dedi. Kısa bir süre sonra kredi kartı ekstremi "750 Euro'ya alışveriş yapıldı onaylıyor musunuz?" diye mesaj geldi. Aradım "Kızım ne alıyorsun 750'luk dedim" olacak iş mi? Bu nasıl bir saç düzleştirme aletiymiş anlamadım ben. -Ben de bizim çocuklara bu sabah 100'er Euro bayram harçlığı yolladım. Bayram sabahı kahvemi yudumlarken dinlediğim bu muhabbet sonrası fark ettim ki, Z kuşağı TL konuşmuyor. Dolar-Euro falan havada uçuşuyor.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR