Evet boğazım düğümlendi. Hala da düğümlü. Göz yaşlarım birikti. İçim daraldı. Çığlık çığlığa bağırmak istedim. Ve isyan ettim. Evet isyan ettim. Kadınlara isyan ettim. Kızını korumayan annelere isyan ettim. Kızı dövülürken, satılırken ses çıkartmayan annelere isyan ettim. Kahroldum. Bir ana. Evet bir ana nasıl göz yumar. Kızının dövülmesine, ezilmesine. Satılmasına... Sen bunu yaşadın diye, kızın da mı yaşayacak. Seni kimse sevmedi diye kızını da mı sevmeyecek. Seni sattılar diye kızını da mı satacaklar. Seni dövdüler diye kızını da mı dövecekler. Bu devran hep böyle mi dönecek. Neden ses çıkartmıyorsunuz ey kadınlar. Neden buna göz yumuyorsunuz. Neden neden neden? Bu düzenin değişmesi için kadınların değişmesi gerekiyor. Yıllardır aynı şeyi yazıyorum. Bu ülkede kadınlar değişirse her şey değişir. Kadın yapıyor her şeyi diye. Bana kızan kadınlar var. Gidin, izleyin, görün. Bakın filmi annemle izledim. 13 yaşında evlenmiş, 14 yaşında ilk çocuğunu kucağına almış bir kadınla izledim. Beş kız çocuğu büyütmüş bir kadınla, bir anayla izledim. Saçını kızları için süpürge etmiş bir kadınla izledim. Hayatı çilelerle dolu bir kadınla izledim. Ki izin verse hayatını yazacağım. Ama vermiyor. Bakın "Dilber Ay" tam da bir kadının kadına yaptığı düşmanlığı hikayesi. Bir kadın ses çıkartmadığı için, bir kadın izin verdiği için bir başka kadının çile çekme hikayesini anlatıyor. Of ki ne of. Dişlerimi sıktım izlerken. Ah kadınlar. Ah kadınlar. Neden izin veriyorsunuz. Neden??? Hatta, "Benim babam yapsaydı kaçardım. Kaçan çocukların suçu yok ki" dedi. Hatta "Baban yapsaydı ben de onu döverdim" dedi. Dedi de dedi. Kızdı da kızdı işte. Siz de kızın. Siz de ses çıkartın. Siz de isyan edin. Yeter!!! Ve lütfen... Kadın isterse her şey olur. Kadın güçlü olursa kimse bizi bir şey yapamaz. Kadın kadını koruması lazım. Hele ki, anneler. Lütfen kızlarınızı koruyun. Kızlarınızı ezdirmeyin.Kızlarınıza kalkan olun. Yapmayın. Kızlarınızın geleceği ile oynamayın. Çalışın, çabalayın, ayaklarınızın üzerinde durun. Ama kızlarınızı ve kendinizi ezdirmeyin. Ve yine bir başka kadını asla ve asla ezdirmeyin. Filmde Dilberay'ı çocukluğunu oynayan Zeliha Kendirci, Dilberay'ı oynayan Büşra Pekin süperdi. Büşra'nın sesi, yorumu bayıldım. Ondan başkası da oynayamazmış gerçekten. Bize o duyguyu yaşatan tüm oyuncular şahaneydi. Filmden çıkarken tek tesellim, Dilberay'ı kocası oldu. Çıkarken, "Şükür iyi insanlar iyi ki, var. Ki dünyayı onlar kurtaracak" dedim. Evet iyi ki, varlar. iyi ki!!! Baba En merakla beklediğim dizilerden biri Show TV'de bu akşam ekrana gelecek olan "Baba".

Merak etmemin en büyük sebeplerinden biri de Haluk Bilginer.

Çünkü özledim. Haluk Bilginer'in daha çok yapımda rol alması gerekiyor. Onu daha çok izlemeliyiz. Haluk Bilginer oynamıyor resmen yaşatıyor. Resmen oyunculuk dersi veriyor.

Ki "Baba"da da esip gürleyecek belli.

Bu akşam ilk bölümü yayınlanacak "Baba" yine bir Ay Yapım imzası taşıyor. Ki, her zaman söylüyorum bu fabrikadan kötü bir iş çıkmıyor, çıkmaz.

"Baba"da Anadolu kasabasında yaşayan Saruhanlı Ailesi'nin mütevazı hayatının değişimini izleyeceğiz. Geleneklerine ve değerlerine bağlı olan Emin Saruhanlı (Haluk Bilginer) ve ailesine dair ilk ipuçlarını göreceğiz, öğreneceğiz bu akşam. Merakla bekliyorum bu akşamı.

Bu ailenin hikayesinde bir dram var ki, Saruhanlı Ailesi, bir uçak kazasının ardından şoke edici bir gerçeği öğrenirken hepsinin hayatı aniden değişiyor. Ki eminim izleyenleri sarıp sağlamayacak bu gizem. Bu yaşananlar. Bu ani değişim.

Başrollerinde tabii ki usta oyuncu Haluk Bilginer ile Tolga Sarıtaş var. Gökhan Horzum ve Ekin Atalar’ın kaleminin Çağrı Bayrak’ın rejisiyle buluşacağı dizinin daha şimdiden fanları oluşmuş, dört gözle bekliyorlar bu akşamı benden söylemesi.


Dediğim gibi ben de bu akşam ekran başında Saruhanlı Ailesi'ne konuk olmayı dört gözle bekliyorum.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR