Şirketine ait borç iddiaları sebebiyle Mehmet Dinçerler'in evlenme teklif ederken Hadise'ye taktığı 3 milyonluk yüzük herkesin dilinde.

Nereye gitsem, kiminle karşılaşsam bu yüzük konuşuluyor.

Mehmet Dinçerler'in amcasının avukatı ödenmeyen 11 milyon TL borç olduğu için bu yüzüğün ve yapılan tatillerin hesabını sorunca mevzu daha da büyüdü.

Tabii bunlar iddia. Ve olay mahkemeye intikal ettiği için detaylara giremiyoruz.

Ancak tanıdığım, tanımadığım, zengin, fakir, ünlü, ünsüz kimle karşılaşsam bu konuyu konuşuyor.

Neler mi söyleniyor;

-Oh olmuş bu kadar göze sokulursa olacağı buydu.

-Yazık Hadise'ye bir mutluluğu bulamadı.

-Şimdi Hadise bu yüzüğü geri vermese haklı.

-Ben olsam asla geri vermem. Neden verecekmişim. O yüzük bana hediye edildi. Nasıl aldığı umurumda değil ki.

-Hadise istemeyerek bir evlilik yapacaktı o da olamıyor yazık.

-Bu durumda bu evlilik asla olmaz.

-Mehmet Dinçerler şimdi kızın yüzüne nasıl bakacak.

-Hadise madem aşık, madem sahnelere çıkıp "Sevgilim" diyor. Fotoğrafların altına "Nişanlım" diye yazılar yazıyor. Ödesin sevgilisinin borcunu.

-Evlilik kararı almak demek iyi günde, kötü günde yanında olmak demektir. Hadise göstersin şimdi aşkını.

Diye diye uzuyor.

Ki çoğu da, "Esin anlat bakalım şu yüzüğün detaylarını. Ne olacak şimdi evlenecekler mi, ayrıldılar mı?" diye diye uzuyor muhabbet.

Yazının başında da belirttiğim gibi...

Olay mahkemeye intikal etmiş bu konu hakkında konuşmak doğru olmaz. Ancak şu bir gerçek var ki, memlekette her sorun bitmiş oturmuş millet yüzüğü konuşuyor.

O bir gerçek.

Hande Yener’in kıyafeti

-Sahne şov yeridir. Sahneye çıkan kişi ne giymek isterse onu giyer. -İster dekolte giyer, ister tamamen boğazına kadar kapalı giyinir. -Sahnede kadın da erkek de özgürdür. -Saçtan, tırnağa, şarkıdan, dansa kadar sahne bir bütündür. -Orkestranın da kıyafeti solist kadar önemlidir. Ancak biraz da göze hitap etmelidir. Şahsen Hande Yener'in kıyafetini şık bulmadım. Sevmedim, gözüme hitap etmedi. Yani biraz da estetik olmak şart elbet. Ancak, Hande Yener'in amacı konuşulmaksa bunu başardı elbet. Daha ne olsun!!! Bakın Cuma gecesinden bu yana bu konu konuşuluyor. Aleyna’nın paylaşımı Cuma gecesi Aleyna Tilki sosyal medya hesabından "Açım aç" diye bir görüntü paylaştı. Sevmedim, sevemedim. Elbet kendi platformu. İstediğini paylaşır. Ancak bu paylaşım kendi küçük grubuna yapılmıyor. Milyonlara paylaşıyorsa eleştiriyi de göze alıyor demektir. Şöyle ki; Sevmedim, sevemedim. Gereksiz buldum. Şimdi bana, "Kimsenin özgürlüğüne karışmayın" tadında bir yorum yapmayın. Bu özgürlük değil kimse kusura bakmasın. Bu düpedüz ilgi çekmek, kendinden konuşturmak için yapılan saçmalık. Kınıyorum Cuma gecesi Bebek Lucca'ya alınmayan üç kişi ateş saçtı. Silahlarını çıkarttı kapının önünde arabayla geçerken resmen rastgele ateş açtılar. İki görevli bir çiçekçi vuruldu. Allah'tan can kaybı yok. Ancak şu var ki; bu magandalık. Bu edepsizlik, bu şuursuzluk. Bu nasıl bir egodur. Bu nasıl bir kibirliliktir. Bu tam da "Siz benim kim olduğumu biliyor musunuz?", "Siz beni nasıl almazsınız"dan öte bir şey değildir. Şiddetle kınıyorum. O mekanlarda insanlar çalışıyor. Evlerine ekmek parası götürmek için sabahlara kadar ayakta duruyor, hizmet ediyor. O mekanın önünden sen, ben, o, siz de geçebilirdiniz. Bu korkunç bir şey. Bir zamanlar Reina'nın kapısında bu tarz olaylar olurdu. Olmamalı. Bu tarz olaylar olmamalı. Kabul görülür bir durum değil. Asla kabul etmemeliyiz.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR