Önceki gün yine 'Çukur'a kilitlendik. Pazartesi günleri inanın sokaklar, mekanlar bomboş. 'Çukur' günü ilan edildi resmen. Kiminle konuşsam "Çukur"dayım diyor. Hatta evlerde 'Çukur' partileri yapılmaya başlandı bile. Birçok kişi "Hadi bende toplanalım, ‘Çukur' izleyelim" diyor.

Ne yalan söyleyeyim ben bu hafta tam konsantre olmak için yalnız izledim. Çünkü önemli bir bölümdü. Malumunuz Vartolu Sadettin'nin tabutunu gördük mü gördük. Ama bu iş daha burada bitmez. Vartolu ölmez, ben size söyleyeyim. Öyle bir yerden çıkar ki hepimiz şaşırırız ve 'Çukur' da bu yıla damgasını çok büyük vurur.

Her şey para bebeğim

Malumunuz bir Nusret gerçeği var. Sevelim sevmeyelim, dünya onu konuşuyor. Ve biz de onu konuşuyoruz. Bizim topraklardan üstelik bir kasap çırağı olarak çıkan bir insanımız var. Alkışlamak yerine açık arıyoruz. Geçen hafta "O kazanın içine çeken Türk ben olmayacağım, alkışlayacağım" diye yazmıştım.

Eleştirdiğim çok yanı var ama alkışladığım yanı da çok. Dünya starları dükkanından çıkmıyor. Onun hareketlerini yapıp tişörtlerini giyiyor. Ve bizler de burada "Yok Nusret bunları parayla yaptırıyor" diye konuşuyor da konuşuyoruz. Kimi görsem bu muhabbet. Her yerde, her ortamda bu muhabbet açılıyor. Nusret dünya starlarına ne kadar para ödemiş? Herkesin bana sorduğu soru bu.


Nusret eğer bağlantılarını kurup David Beckham'a dükkana gitsin diye 1.5 milyon dolar, Rihanna'ya tişörtünü giysin diye 1 milyon dolar ödeyebiliyor ve bu dünya starları bu paraları da kabul edip giyiyorlarsa bravo. Demek ne oluyormuş? Paran varsa ve irtibatını doğru kuruyorsan herkes herkese reklamını yaptırabilirmiş. Dünya starını da avucunun içine alıveriyormuşsun.

Yapma bunu Nusret, yapma

NUSRET'in sosyal medyasını çok takip etmiyorum. Çünkü etleri pataklaması, tuhaf hareketleri midemi bulandırıyor. Hele ki günümüzdeki et sevicilik, hayvana, çoluğa çocuğu tecavüz, asansörde hallenme duyguları bu kadar kabarmışken bakamıyorum.


En son bu fotoğrafı gördüm. Tam "Nusret Bravo" diyecekken diyemiyorum işte. Yapma Allah aşkına Nusret, yapma. Daha geçen gün 100 yaşında bir dedenin bir hayvana yaptıklarını görmedin mi? Allah aşkına şöyle fotoğraflar koyma. Bazı insanlar yanlış anlayabiliyor Nusret, yapma!

Kadınlar yıllar sonra da olsa intikam alır

İsimlere takılmayın. Ayşe-Fatma, Hale-Jale, Ajda, bütün mahalle. Hiç fark etmez. Yani Demet Şener ve Demet Akalın'ın isimlerine takılmayın. Bu iki kadının durumu şunu gösteriyor ki:


-Kadınlar yıllar geçse de öyle ya da böyle eğer istiyorsa intikam alır.


-İntikam soğuk yenen bir yemektir.


-Kadınlar erkekler gibi unutmaz. İçinde bir yerde küçük bir kırıntı dahi kaldıysa bu hesaplaşma muhakkak gerçekleşir.


-İçinde büyütür, büyütür öyle bir yerden vurur ki topun nereden sahaya gireceğini hiç bilemezsiniz.


-Kimisi basına dökülür kimisi de hiç dökülmez. Kimsenin ruhu da duymayabilir. Yani kadınlar isterse illa ki bu intikamı alır. Bir spor salonun giyinme odasında, bir kuaför salonunun girişinde ya da hiç beklenmedik bir çocuk doğum günü partisinde... 2 kadın yıllar sonra karşılaşırsa öyle soğuk rüzgarlar eser ki, siz bile neler olduğuna inanamazsınız.


-İster 1 sene geçsin, ister 10, ister 20. Eğer kadın intikamını almak istiyorsa eninde sonunda bir şey yapar, bir söz söyler, yine intikamını alır mı.


-Erkeklerse "Anlamadım ne oldu" der ve üstünde durmaz. Ama kadın alır mı alır? Yapar mı yapar.


-Nokta.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR