Sezen Aksu mevzusundan bahsetmiştim geçen gün. Sezen Aksu gazetecilere kendi fotoğrafının çekilmemesi için kızıyor, tehdit ediyor. Sinirli hallerin ona yakışmaması ayrı bir konu. Ama teknede çekilen ve rahatsız olan Sezen Aksu’nun dostları, arkadaşları Instagram’a fotoğraf koyunca ve üstüne üstlük konum bildirince yerleri tespit edilmiş. Bence bilinmek, görünmek, duyulmak, izlenmek istemiyorsanız konum bildirmeyin. Aman dikkat.




Biraz nefes alayım, aşk daha sonra




Evlendiği zaman soyadını değiştirdiği için söylemediğimi bırakmamıştım Naz Elmas’a. Hatta boşandıktan sonra da “E olacağı buydu bari soyadını hemen değiştirmeseydin” diye yine yüklendim. Ama benim yüklenme sebebim kadınların duygularını böyle çok hızlı harekete geçirmesi. Çünkü erkekler maalesef kadınların duygu yoğunluğunu anlayamıyor. Kıymet bilemiyor. Demiyor ki erkek “Bak ya kız soyadını değiştirdi, bilmem ne yaptı benim için. Bir anda tüm geçmişini sildi” diye. Zaten demek de zorunda değil. Biz kadınlar bazen öyle duygu yoğunluğunuyaşıyoruz ki, tüm dünyayı durduruyoruz. Gözümüzü hiçbir şey görmüyor, o yüzdendir benim yüklenmem Naz’a ve onun gibi hareket eden birçok kadına. Değmez çünkü hanımlar. Kendi kıymetinizi bilin. Kendinize güvenin. Ne kadar güçlü olduğunuzu görün. Bırakın onlar değiştirsin hayatını sizin için. Tamam aşk fedakârlık ister, ödün vermek ister. Ama tek taraf ödün veriyorsa onun sonu da mutluluk olmaz, haberiniz ola. Geçen karşılaştığımda yine sitem ettik birbirimize Naz ile. Hatta ben “Aşk var mı?” dedim, o da “Daha dur Esin yeni boşandım. Biraz nefes alayım” dedi. Aşk güzel şey. Yakalandı mı bırakmamak gerek.




Bravo Nuri




Eskiden magazinde öyle bir yarış vardı ki, her gün bir bomba aşk belgelenirdi Ege sahillerinde. Gazeteler birbiriyle yarışır hatta muhabirler bile yarış halinde olurdu. Her gün harika fotoğraflar magazin sayfalarını süslerdi. Bunun keyfini anlatamam, çünkü yaşayan bilir. Ben de yaşayan biri olarak bu sene Nuri Altuntaş’ın keyfini çok iyi anlıyorum. Çünkü birçok kişinin “Haberyok” diye ortalarda dolaştığı şu günlerde Nuri bomba üstüne bomba patlatıyor.Dün gazetemizde uzun yıllardır ortalarda gözükmeyen, kimselerin yakalayamadığı Beyazıt Öztürk’ün fotoğrafları vardı, Ebru Güzel’le birlikte. Bayıldım fotoğraflara bakarken. Bu sene Kenan


İmirzalıoğlu, Sinem Kobal, Farah Zeynep Abdullah gibi birçok özel fotoğraf çekti Nuri. Bravo diyorum. Ama tabii durmak yol yola devam. Bizim iş biraz nankördür. Bir iki gün bir şeyler çekme, yazma “Sana bir haller oldu” demeye başlanır. O yüzden de şimdi daha çok çalışmalısın Nuri. Hiç durmadan hem de daha hızla koşmalısın.




Siz uyurken




- My club 03.00 tuvalet önünde iki kadın sıra bekliyor. Kadınlardan biri “Kesinlikle bakıyor bana görmüyor musun?” diyor diğeri de “Sen üstüne alınıyorsun. Adamın kimseye baktığı yok” diyor.




- Yalıkavak Marina 00.30 dondurma kuyruğu alabildiğince uzun. “Kilo almak için sırada bekliyoruz” diyen bir erkeğe kadın “E şimdi gidip dans edeceğiz. Aldığımız kalorileri eritiriz” dedi.




- 5 oda Türkbükü kadınlar dans ediyor. Hatta birisi bir ara “Barın üstüne çıksam mı?” diyordu. Diğeri de “Düşeceksin, kıracaksın bir yerlerini. Sonra uğraşacağız hastane hastane” diye söyleniyordu.





İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR