Bu memlekette anlayamadığım çok şey var. En çok anlayamadığım da kadına şiddet, tecavüz. Hatta çocuğa yapılan suçlar neden ağırlaştırılmıyor? Meclisten bir gecede hatta birkaç saatte çıkan kararları hepimiz biliyoruz. Neden mevzu kadın olunca her şey yavaştan alınıyor. Mecliste kadından çok erkek var. İyi de beyler sizleri kadınlar doğuruyor. Az biraz kadınlara değer verseniz de şu yasalara bir el atsanız.




Biz kadınlar kendimizi değiştirelim




Yıllardır bu cümleyi ve daha detaylı bir şekilde yazıyorum. Açıp arşivlere bakınız. Kadın önce kendini değiştirecek. Sonra yetiştirdiği evlatların ne kadar farklı olduğunu herkes görecek. O şiddeti gösteren, tecavüz eden erkeği kadın yetiştiriyor. Kim ne derse desin. Çıkarın at gözlüklerinizi ve şöyle bir etrafa bakın. Hatta kalkın o oturduğunuz koltuklarınızdan da biraz ülkemizi gezin. Türkiye'nin her yerini gezmeniz, gözlemlemeniz gerekiyor ne dediğimi anlamanız için. Ben bu ülkenin çok yerini gezdim. İnanın kadınlar yaratıyor birçok şeyi. Örnek mi istiyorsunuz. Oğlu bir kız seviyor. Eğer annenin hoşuna gitmiyorsa o kız hemen "Yok o senden büyük. Yok o şişman, yok o eksik etek. Yok onun çocuğu var. Yok o dul kimlerle olmuştur belli değil" gibi kendinin de bir kadın olduğunu unutarak öyle cümleler kuruyor ki, hem oğlunun hem kocasının beyninin içine bir güzel giriyor. Daha çok var bu gibi örnekler uzatmama gerek yok. Siz ne demek istediğimi zaten çok iyi biliyorsunuz. Hanımlar kendinizi değiştirin kendinizi. Sevin hemcinslerinizi. Bakın o zaman neler değişecek.




Artık bu sözlere bir son verin




-Çıkar evladım pipini göster ağabeylerine.




-Erkektir yapar elinin kiridir.




-O kadın aranıyordur, yolludur yollu.




-Kız kardeşine sahip çık. Bak bakayım kimlerle yazışıyor, görüşüyor. Erkekleri yaklaştırma yanına.




Beren Saat'in satırları




Bir kadın olarak Özgecan'ı duyduğum andan itibaren içimdeki kopan fırtına Beren Saat'in cümleleriyle daha da çoğaldı. O kadar doğru cümleler ki... Evet bizler çok şanslıymışız. Tacizden kurtulamasak da, tecavüzden, ölümden, bıçaklanmaktan kurtulmuşuz. Ama kurtulamayacaklar daha çok olabilir. Özgecan'ı unutma unutturma. Biz ülke olarak çok şey yaşadığımızdan artık unutmayı da çok çabuk öğrendik. Anında unutuyoruz hop gelsin yenileri. Birce Akalay da Cumartesi günü Kadınlar Adalet İstiyor hastag'i ile duygularını paylaştı ve daha çok destek istedi. Hadi hanımlar kendi adaletiniz ve hakkınız için. Kızlarınız, çocuklarınız için.




Şehirli kadın tribi




Bunları da daha önce çok kez yazmıştım. Bir gün bir erkek arkadaşım "Biz selüliti sizden öğrendik" demişti. Hatta Mehmet Aslan, Cosmopolitan'da ki köşesinde "Bir gün plajda yan tarafımda altı hanım oturuyordu. Akşama kadar plaja gelen diğer kadınları öyle bir eleştirdiler ki, biz bile inanamadık. Kadının kadına ettiği" tadında bir yazı yazmıştım. Açınız okuyunuz. Cindy Crawford'da tüm kusurlarını sergileyen fotoshopsuz fotoğrafını yayınlamış. Hanımlar kusurlarınızı sevin. Sevin ki, sürekli başkalarında kusur aramayın. Sizi seven öyle sevsin. Biz didikledikçe beyler de bizleri didikliyor farkında değil misiniz?




Artık sussalar




-Tuğçe Kazaz'ın baronları, komplo teorileri, zaman zaman farklı düşünceler ile karşımıza çıkmasından daraldık. İnsanın fikri ve kişiliği vardır. Birisi size bir şey dayatıyor diye din değiştirmezsiniz. Bu kadar saçma, ele avuca gelmeyecek şekilde konuşan Tuğçe Kazaz'ı artık konuşturmasak.




-İşte buyurun başkasının acısından hemen kendine yer bulmaya çalışan Nihat Doğan yine sahnede. Artık sussan biraz Nihat Doğan. Hayır bundan önce birlikte olduğu kadınlara saygısızlık yapıyorsun. O kadınlar da mini etek giyiyordu. Sen o kadınlara yollu gözüyle mi bakıyordun. Hani o kadınlara ettiğin aşk cümleleri. Yazık çok yazık. Az biraz sus artık.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR