'Modern bir yaşam süren, geleneksel biriyim'

Röportaj: Reşit ÖZET



Demet Hanım eşiniz Cengiz Bey ile tanışma hikayenizi anlatır mısınız?

Lise döneminden birbirimizi tanıyoruz.Her ikimizde Adana'da hem okul hem de Bossa spor takımında basketbol oynuyorduk.Bu maçlar sırasında birbirimizi fark edip tanıştık. Yani basketbol salonlarından başlayan bir tanışma hikayesi bizimki!!!




Demet Hanım DEMSA Grup olarak hangi alanlarda faaliyet gösteriyorsunuz?

Demet Sabancı Çetindoğan: 2000 yılında Demsa Group'u kurduk.Perakende sektöründe; dünyaca ünlü bir çok markayı Türkiye pazarında yaygınlaşmasını sağlamak olduğundan bunu gerçekleştirirken öncelikle kendimize ve Türk tüketicisine yakın ve büyüyebilecek markalar seçtik. Portföyümüzde, her kesime hitap edecek fiyat aralığında ve müşterimizin her türlü ihtiyacını karşılayabileceği çeşide sahip markalar Türk tüketicisinin hizmetine ve beğenisine sunuyoruz.Yıl sonunda Türkiye’nin bir çok şehrine yayılmış 150 mağazaya ulaşacağız.Brandroom, seçilmiş markaların seçilmiş ürünlerinin bir araya geldiği multi-brand mağazacılık konseptidir. Dünya markalarının geniş koleksiyonlarının sergilendiği Brandroom, butik sıcaklığında; ancak çok seçenekli bir mağazamızdır.Birçok dünya markasını bir arada ve erişilebilir fiyatlarla bulması büyük bir avantajdır tüketicilerimiz için. İlk uluslararası çok katlı lüks mağaza olan Harvey Nichols İstanbul ve Ankara geniş ürün yelpazesi ve bir çok marka profili ile yeni ve yetenekli moda tasarımcılarının tasarımlarını sergilemek için yarıştığı, dünyaca ünlü markaların yalnızca mağazaya özel ürünlerinin ve koleksiyonlarının olduğu alışveriş mekanı olmuştur.




Diğer farklı faaliyet alanlarınızdan bahseder misiniz lütfen ?

Demet Sabancı Çetindoğan: Farklı faaliyet alanlarımız derken uluslararası gemi taşımacılığı yapmaktayız.Densa şirketimizde ağabeyim Ömer Sabancı ile ortağız ve yönetimin başında bulunmaktadır.Kuru yük ve tankerlerinden oluşan mevcut 20 gemimiz var. İki tanesini bu ay teslim aldık iki tanesini de önümüzdeki ay teslim alacağız.MCJ internet ve tv üzerinden, uygun alışverişi keyifli hale getirerek alışverişin doğru adresi olmayı hedefleyen bir şirketimiz var. MCJ olarak; moda&güzellik, sağlık&kişisel bakım, elektronik, mutfak, çocuk ürünleri ve ev ürünleri kategorilerinde en saygın markaları müşterilerimizle buluşturmak istiyoruz. İş modeline gelirsek MCJ olarak tele-alışveriş ve internet üzerinden satış olmak üzere 2 satış kanalımız olacak. MCJ tv kanalı ve Tele-alışveriş tarafında TV kanalımız MCJ’de tanıtılacak ürünler satılacak.İlerleyen dönemlerde mobil uygulama aracılığıyla satış yapmayı da düşünmekteyiz.. Hem tele-alışveriş hem de internet üzerinden satışta CJ O Shopping’in (Kore'li ortağımız) 10 yıldan uzun bir süredir bu sektörde olması bize önemli katkı sağlayacaktır.




Başarılı bir iş kadınısınız bunu korumanızı sağlayan prensipleriniz ve olmazsa olmazlarınız nelerdir?

Her zaman her fırsatta söylediğim gibi, ilk önce kültürlü ve sevgi, saygı dolu, milletine Ülkesine faydalı, Dürüst, ahlaklı ve erdemli bir birey olmak gerek. sonraki aşamalar ise girişimci ruh, risk alabilme ve zamanı iyi değerlendirme, yeni akımları takip etmek ve onları ülkemize adapte etmek diyebilirim.




İş dünyasında tecrübeli ve başarılı bir çift olarak girişimci gençlere ne gibi tüyolar verebilirsiniz?

Cengiz Çetindoğan: Girdikleri her alanda kendi özgün tarzlarını oluşturmaya çalışsınlar. Fark yaratmayı öğrensinler.İyi bir ekibiniz, doğru bir vizyonunuz ve yüksek enerjiniz varsa. Bu değerleri başarma arzusu ile harmanladığınızda her yere yetişebiliyor ve başarılı oluyorsunuz. Kim bu koşulları gerçekleştirirse başarılı olur.




Demet Sabancı Çetindoğan: Girdiğiniz alanı tanımalısınız. Acele etmeden öğrenerek çalışmalısınız. Etrafınızda iyi ve yetenekli insanları toplamalısınız. Ülkeyi ve dünyayı tanımalı ve takip etmelisiniz ve her şeyden önemlisi başarma azmiyle donanmalısınız. İş hayatı iniş ve çıkışlarla dolu zor bir yoldur. Her zaman kazanamazsınız. Her zaman başaramazsınız. İşlerin kötü gittiği dönemlerde pes etmemeyi bilmelisiniz. Başarılı olan insanların hikayelerini bilmelisiniz. Bütün bunların sonrasında ise tecrübelerinizi, birikimlerinizi, kendi özgün tavrınızı ve tarzınızı işinize yansıtmalısınız. Herkesin ve her şeyin giderek birbirine benzediği bir çağda herkes gibi olarak başarılı olamazsınız.






Eşiniz Cengiz Bey ile birlikte çalışmanız aile hayatınızı nasıl etkiliyor?

Demet Sabancı Çetindoğan: Eşim perakende, inşaat otel ve müze işiyle ilgili. Ben de sağlık ve medya ile ilgiliyim. İş dağılımından dolayı odaklandığımız konularda daha rahat çalışabiliyoruz. Günlük işlerde birbirimize müdahale etmeyiz. Ama prensipler ve önemli konular için mutlaka fikir teatisin de bulunuruz. Bizim ofislerimiz ayrı. Akşamları evde herkes kendi işini anlatıyor. Fikir alışverişi hoş oluyor. Belki evde ve ofiste sürekli birlikte olsaydık, sürekli aynı ortamda, aynı konular olsaydı zor olabilirdi. Ama biz onu yaşamadık.Aslına bakarsanız zaman ilerledikçe ortak yanlarınız da çoğalıyor. Sanırım birbirine benzemeye başlıyor insan.Ama şunu da net olarak ifade edebilirim ki biz birbirimizi tamamlıyoruz.Aynı şeyleri düşünebiliyor, farklı konularda aynı ifadeleri kullanıyoruz.






Geleneksel mi, yoksa modern bir aile yaşantınız var? Örf ve adetlerinize bağlı mısınız?

Demet Sabancı Çetindoğan: Modern bir yaşam süren, geleneksel biriyim.Bu şekilde tanımlamak doğru olur sanırım.Sonuç da bende ailemden anne ve rahmetli babamdan ne öğrendiysem çocuklarıma aktarmaya çalışıyorum.Bunların başında da tabii ki örf ve adetlerimiz baş da geliyor.



Biri erkek ikisi kız üç çocuk sahibisiniz, çocuklarınızın eğitim hayatından ve onlarla ilişkinizden bahseder misiniz?

Kızlarımız üniversite eğitimlerini Amerika da alıyorlar.Oğlumuzda bu yıl üniversiteye başlayacak.Oda Amerika ya gidecek Yetişkin birey olarak eğitimlerinin en önemli sürecin üniversite olduğunu düşünüyoruz.Akademik bilgilerinin dışında farklı kültürleri görmek ve vizyonlarını genişletmek açısından yurtdışın da bulunmaları gerekli diye düşünüyorum.

Çocuklarımızı çok seven ve fikirlerine saygı duyan anne- babayız.Biz çocuklarımız için birlikte hareket ediyor ve eğitimleri içinde özel hayatları içinde ayni şeyleri düşünüyoruz.

Demet Sabancı Çetindoğan: Eğitim konusunda onları tamamen özgür bırakıyoruz. Dünya çok hızlı değişiyor. Geleceğin trendleri iş alanlarını da belirleyecek. Kim bilir belki yepyeni alanlarda yepyeni motivasyonlarla başarılı olmayı deneyecekler. Biz çocuklarımızın iyi eğitim aldıktan sonra kendi hayallerinin peşinden gitmelerini isteriz.Sonuç da bizde öyle yaptık.




Cengiz Çetindoğan: Aslında bizim yapmaya çalıştığımız doğru kararlar verecek donanıma sahip olmalarına çalışmak.Kendilerini, bulundukları yeri hayatı tanısınlar sonra bulunmak istedikleri yeri en güzel olarak seçeceklerini biliyoruz.




Çocuklarınızla nasıl zaman geçiriyorsunuz? Yoğun iş temposunun stresini nasıl atıyorsunuz?

Üçü de üniversite çağlarındalar.Hafta sonları mümkün olduğunca kültür ve sanatla ilgili yerlere gitmeye çalışıyoruz. Zaman zaman projelerimizden bahsedip onların görüşlerini almaya çalışıyoruz. Çok doğru tesbitler yaptıklarını görmek bizi son derece mutlu ediyor.




Örnek aile yaşantınızla gündemdesiniz. Bu mutlu evliliğinizin sırrı nedir?

Demet Sabancı Çetindoğan: Saygı sevgi ve hoşgörü.




Demet Hanım eşiniz Cengiz Bey sürpriz yapmaktan hoşlanır mı? En son yaptığı süprizi bizimle paylaşır mısınız?

Demet Sabancı Çetindoğan: Eşimden ziyade ben daha sürpriz yapmaktan hoşlanıyorum sanırım.Hep minik minik sürprizlerim vardır benim. Ama Cengiz Beye de haksızlık etmemek gerek şimdi. :) ara ara ama unutulmayacak özel sürprizlerde Cengiz Beyden çıkar her zaman.




“Nerede o eski bayramlar dediğiniz oluyor mu”? Çocukluğunuzdaki bayramlar ile şimdiki bayramlar arasındaki farklılıklar neler?




Demet Sabancı Çetindoğan: Nerede o meyvelerin tadı, nerede o çiçeklerin kokusu .... Her şey de dediğimiz gibi bayramlar içinde benimde ''nerede o eski bayramlar ''dediğim olmaz mı? oluyor tabii... Her şey daha bi anlamlıydı sanki; yapılan hazırlıklar, yaşanan, telaşeler, bayramlaşmalar...Şimdi çoğu insan için bayram maalesef daha çok tatil anlamına geliyor, yurt içi ve dışına yapılan seyahetler gibi...



Demet Hanım merhum iş adamı babanız Hacı Sabancı’nın hangi yönlerini örnek alıyorsunuz? Birlikte geçirdiğiniz bayramlardan bahseder misiniz?




Demet Sabancı Çetindoğan: Biz anne ve babalarımızdan güzel şeyler öğrendik.Öğrendiklerimizi uyguladık.Aslında sadece ülkemize başarılı ve faydalı işler yapmak derdindeyiz. Rahmetli babam Hacı Bey, insanları karşılıksız seven ve sayan bir insandı.Tüm gözlemlerim, bir çok kez şahit olduklarım; adil oluşu, hoş görüsü, değer verişi, motive etmesi, karşısındakinin fikirlerine saygı duyması.Düşünüyorum da tüm bu değerlere sahip olmak için özünde insanları sevmek ve saygı duymak gerekiyor.

Rahmetli babam Hacı Bey de, annemde örnek insanlardı. Küçüklüğümde bayramın 1.günü öğlen babaannemde tüm aile toplanırdık. Daha sonra bizler evlenince eşlerimiz ve çocuklarımız ile birlikte annemlerde yine 1.günü öğlen toplanmaya başladık. Tüm çocuklarda olduğu gibi bizim içinde bayramların en keyifli anı büyüklerin ellerini öpünce verilen şeker ve bayram harçlıklarıydı.





İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR