İş adamı Halis Toprak'ın oğlu olan Ahmet Toprak'ın eşi Burcu Akdarı Toprak yaklaşık 2 yıl önce GYİAD Başkanı olarak görev yapmaya başladı. Burcu Akdarı Toprak, iş hayatı serüveninden özel hayatına kadar bilinmeyenlerini HT Kulüp Yazı İşleri Müdürü Reşit Özet'e anlattı.




Röportaj: Reşit Özet






- Burcu Hanım sizi kısaca tanıyabilir miyiz?




Bursa’da doğdum. Liseye kadar da Bursa’da okudum. Üniversite eğitimi için yurtdışına gittim. ABD Boston MA eyaletindeki Entrepreneurship ( girişimcilik alanında liste birincisi olan) Babson College’in finans bölümünden mezun oldum. Şu an uzun süredir aile şirketimiz olan, otomotiv alanında 1975’ten beri faaliyet gosteren Renault ve Dacia Temsilcisi Karoto A.Ş.’de Yönetim Kurulu Üyesi ve Başkan Vekiliyim. Kariyer hayatıma ilaveten Mayıs 2011- Mayıs 2013 dönemi GYİAD ( Genç Yönetici İşadamları Derneği) Yönetim Kurulu Başkanlığı görevini üstlenmiş bulunuyorum. Haziran 2007- Mayıs 2011 dönemi içerisinde de Uğur Terzioğlu başkanlığında TABA/Amcham (Türk Amerikan İşadamları Derneği) Genel Sekreteri ve Yönetim Kurulu Üyesi olarak aktif rol aldım.




- İş hayatına ilk ne zaman atıldınız?




Okul yıllarından itibaren kendi aile şirketimizde iş deneyimi edindim. Aile sirketimiz dışında İstanbul’da portföy yönetimi firmasında bir dönem çalıştım. Yurtdısında iş deneyimi için ise bir süre için üniversiteden sonra New York’ta Merill Lynch Private Client Bölümü’nde ve Capital Inventures Inc’da Venture Capital firmasında finans bölümünde görev yaptım.




- GYİAD Başkanı olmak sizin için nasıl bir deneyim? Bu sürece anlatır mısınız?




GYİAD'ın ( Genç Yönetici ve İşadamları Derneği) 2006-2011 yılları arasında ard arda 3 dönem Pınar Eczacıbaşı başkanlığında Yönetim Kurulu Üyesiydim. O dönem bana çok şeyler kattı. Pınar Hanım’dan sonra GYİAD Başkanı secildim. Dürüst olmalıyım ki benim aklımdan geçen bir oluşum değildi. Ancak sonradan farkediyorum ki yıllarca yürekten verdiğim emek ve çalışmanın takdir görmesi sonucu bana böyle önemli bir koltuğun teklif edilmesine sebebiyet vermiş. GYİAD çok köklü bir geçmişe sahip, Türkiye’nin en önde gelen STK’larından biri konumunda. Yüksek değerini ve gücünü ise fark yaratan çalışmaları ve aktif rol oynadığı dikkat çekici projeleri haricinde iş dünyasının çok değerli kişilerinden oluşan kurucularından, geçmiş dönem başkanlarından ve çok değerli üyelerinden almakta. YK başkanlığı, konu GYİAD olunca müthiş bir görev ve sorumluluk. Çalışmayı fark yaratmayı çok seviyorum ve bu anlayışta olan çok değerli Yönetım Kurulu üyelerimizle beraber gerçekten çok önemli projelere ve oluşumlara imza attık ve atmaya devam edeceğiz. Bundan dolayı da ayrıca derneğimiz adına çok mutlu ve gururluyum.


İş dünyasına yönelik bir STK’da çalışmak benim hayata bakış açımı doğal olarak pozitif yönde etkiliyor. GYİAD olarak genç girişimcilere yönelik çalışmalar yapıyoruz. Girişimcilik Türkiye için çok önemli bir olgu. Özellikle gençlerimize bir nebze de olsa faydalı oluyorsak, onların ufuklarını açıyorsak ne mutlu bize. Bizler bir taraftan her an kendimizi geliştirmekle kalmayıp imkanları kısıtlı veya bizden çok daha genç girişimci adaylarına rolmodel olmaya çalışıyor ve onları iş dünyasına hazırlamayı esas alıyoruz. Bunları ülkemizin çok önemli kamu kurum ve kuruluşları ve örgütleri ile ortak olarak da yapıyor birbirimizin güçlerini birleştiriyoruz.






- GYİAD olarak çalışmalarınızdan bahsedermisiniz? GYİAD olarak ileriye dönük hedefleriniz neler?




Biraz önce de belirttiğim gibi derneğimiz girişimcilere yönelik projelere büyük önem veriyor. Son olarak Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, MEB, ODTÜ, KOSGEB, ANDEAVOR, TÜRKONFED, YÖK, TÜSİAD gibi Türkiye’nin önde gelen STK’ larının da aralarında bulunduğu 32 paydaşla birlikte çalıştığımız Girişimcilik Konseyi’ne imza attık. Bu konseyin Eğitim Çalışma Grubu ile KOSGEB, YÖK,TGBD, TÜRKONFED ve ODTÜ Teknokent “Uygulamalı Girişimcilik Sertifika Programı” için protokol oluşturuldu. Proje pilot olarak ilk etapta 5 üniversitede gerçekleştirilecek. Üniversitelerde örgün eğitim kapsamında gerçekleştirilen ve KOSGEB tarafından “Uygulamalı Girişimcilik Eğitimi” adıyla tanınan girişimcilik eğitimlerinin GYİAD ve TÜRKONFED tarafından verilen destek modüllerle geliştirilerek yaygınlaştırılması amaçlanıyor. Şu anda da GYİAD Akademi başlığı altında pek çok üniversitede, gönüllü üyelerimiz iş hayatının başındaki yeni girişimci adaylarına girişimcilik dersleri vermekte. Son dönemlerde öne çıkardığımız bir başka proje ise Avrupa Birliği ve Türkiye Arasındaki Sivil Toplum Diyaloğu`nun Geliştirilmesi Projesi. GYİAD’ın hazırladığı on iki aylık dönemi içeren projeyle Türk ve Avrupalı genç işadamları arasındaki iletişim artırıldı ve karşılıklı tecrübe aktarımı sağlandı.Ayrıca önümüzdeki günlerde Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış ile Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin’le bir araya geleceğiz. Her iki bakanımızla üyelerimiz arasında güzel bir sohbet ortamı oluşturacağız.






- Çocukken hayalini kurduğunuz meslek neydi?




Meslek ve kariyer anlamında hep babamı örnek almıştım. Hayalim hep iş dünyasında var olmak, bu platformun içinde fayda göstermek oldu. İş dünyası bence hayatın tam içi ve bu dinamik, değişken ve mücadele gerektiren yapı beni çok canlı tutuyor. Gördügüm örnek, iş dünyasının başarılı bir örneğini temsil eden babam olmasaydı büyük olasılıkla yaratıcı ve sanatsal bir yöne eğilirdim diye düşünüyorum. Çünkü bu alanlardan da çok keyif alıyorum.




- İş hayatı ile ilgili hedefleriniz neler? Kendinizi nerede görmek isterdiniz?




Ben hayatımda denge faktörüne çok inanıyorum. İş hayatımdaki başarı benim aslında hayatımdaki başarımla çok doğru orantılı diye düşünüyorum. Başarılı bir iş hayatı benim için bu yolda verilen müthiş mücadele, zinde bir beden ve ruh sağlığı, huzurlu bir aile ve sosyal ortamı, medeni ve özgür bir yaşam alanı ve olabildiğince yardımcı olmayı ifade ediyor. Dolayısı ile hedefim bu dengeyi olabildiğince iyi bir şekilde ayarlayabilmek.




- Kendinize kimleri örnek alıyorsunuz?




Bir bütün olarak söyleyemesemde farklı yönleri ile örnek aldığım çok kişi oldu. Bu yönde GYİAD olarak pek çok değerli kişi ve duayenlerle biraraya geldik. Üyelerimize de bu fırsatı sunmaktayız.Ailem hayatımda etkin bir rol oynadı ve hayran olduğum pek çok örnek alınası özellikleriyle tanışmamda büyük etken oldu. Kıymetli annem bana harikulade bir ‘kadın, anne’ profili, değerli babam ise ‘hayata karşı güçlü duran, prensiplerinden ödün vermeden çok çalışıp başarılı olabilen yenilikçi ve vizyoner ’ bır profil çizdi. Ne kadar şanslıyım ki böyle bır ortamda dunyaya gelmısım. Erkek kardeşim de benim için çok önemli. Bir çok yeni tecrübeyi onunla beraber yaşıyoruz, aynı yaş grubu olup farklı fikirleri paylaşabiliyoruz. Birbirimizin bakış açısından faydalanıyoruz ve birbirimizi etkiliyoruz. Ve tabiki değerli eşim; benim için gerçek bir dost ve değer. Hayatımdaki her kişi bana ayrı bır değer katıyor.




- Başarılı bir iş kadını sizce nasıl olmalı?




İş hayatına erken başlamalı, kademeli olarak risk alarak her dönem kendisini geliştiren ortamları tercih etmeli, başarılı örnekleri iyi takip ederek çok çalışıp kolay vazgeçmemeli…






- Sosyal sorumluluk projelerinde yer alıyor musunuz?

Kazanmak başarılı olmak kadar topluma geri vermek fayda sağlamak da çok önemli. Sosyal sorumluluk projeleri uzun bir süredir benim hayatımın önemli bir parçası ve bu konuda aktif rol oynamaktayım. STK görevlerinde aktif rol oynayan her kişi bu projelere katkı sağlamaktan zevk alıyor. Dolayısı ile biz GYİAD’ la beraber pek çok projeye imza attık. Bu tip projeler gelişmiş ülkelerdeki vatandaşların hayatlarının bir parçası, insanoğlu kazanmak ister ancak bır yerlere yada kişilere fayda sağlamak da ister. Dolayısıyle böyle dahil olan zihniyetleri koşulsuz vericilik olarak nitelendiriyorum ve takdir ediyorum. Umuyorum ki zamanla ülkemizde herkes bu projelerin bir yerinden tutacak ve daha aktif olacak. Herkesin çok daha fazla el uzatacağına ve hayat değiştireceğine, bu çok zor değil. Hele ki konu girişimcilik, gençlik ve kadın olunca.




- Modayı takip eder misiniz? Sizce moda nedir?




Farkında olalım ya da olmayalım moda hayatımızın her alanında var. Modayı çok severim ve zevkli buluyorum. Giyim ve tarz olarak kendimde beğendiğim şeklini uygularım. Yaratıcılığa, özgün olmaya daha fazla önem verdiğim için beğendiğim parçayı kendi tarzıma göre yorumlayarak kendimce bir sentez yapıyorum ve bunu daha keyifli buluyorum. Doğamız gereği her kişinin kendine has bir yapısı var. İnsanlar sahip olduklarını severek bunu öne çıkaran şekliyle değerlendirmeli diye düşünüyorum. Moda sadece giyim kuşam değil, her türlü trendi etkiliyor. Bence moda şuan revaçta olan. Bu her alanı kapsayabilir. Canlı renklerin neşe ve enerjisine inanıyorum, beyaz ve krem ise vazgeçilmezim. Karanlık ve kasvetli ortamları, tarz ve yapıları sevmiyorum bu nedenle olabildiğince ruhu yukarı çekebilecek, çalışma ve sosyal ortamımı zenginleştirecek tarzlar benim hoşuma gidiyor.





İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR