Esas Holding Yönetim Kurulu Üyesi ve Türkiye Futbol Federasyonu Yönetim Kurulu Üyesi Erhan Kamışlı iş dünyasındaki başarısıyla dikkat çeken bir isim. Yeni dönem Futbol Federasyonu Yönetim Kurulu Üyesi olarak göreve başlayan Erhan Kamışlı ile iş, futbol ve özel hayatı üzerine HT Kulüp Yazı İşleri Müdürümüz Reşit Özet'e çok özel açıklamalarda bulundu.




Röportaj: Reşit ÖZET


Fotoğraflar: Gürkan KURT



Erhan Bey, çalışma hayatına ne zaman atıldınız?

Çalışmaya okul yıllarında başladım. İlk iş hayatıma Amerika'da üniversiteye giderken başladım. California'da ara ara çalışıyordum, hem de okula devam ediyordum. Ondan sonra pazarlama ve uluslararası iş idaresi üzerine eğitim aldım ve çalıştım. 1986 yılında iş hayatına başladım. İlk başladığımda dış ticaret bölümündeydim. Daha sonra bir süre tekstilde kaldım, ardından çimento bölümüne geçtim. Profesyonel anlamda ilk olarak iş hayatına Adana'da başladım daha sonra İstanbul'a geldim. İstanbul'da değişik kademelerde çimentoyla ilgili bir şirkette görev alırken aynı zaman da bir boru şirketinde yönetim kurulu başkanlığı yaptım. Aynı anda bazı şirketlerin yönetim kurulu üyeliği, icra kurulu üyeliği, bazı dernek birliklerinde başkan vekilliği, başkan yarcımcılığı, sendikalar, dernekler, vakıflar ve birlikler hepsinde görev aldım. Sonrasında Beşiktaş'ta bir dönemim geçti.

Beşiktaş'taki süreci anlatır mısınız?




Futbolda ilk tecrübemdi. Yönetici bazında da yaşadığım ilk tecrübeydi. Kolay değildi, zorlukları vardı. 2003 senesinin mayıs ayında başladım 2006 yılının sonuna kadar devam ettim. Yaklaşık 2.5 senelik bir dönemdi ondan sonra işlerimin yoğunluğu sebebiyle teşekkür edip ayrılmak zorunda kaldım.

İlerleyen yıllarda Beşiktaş'ta yöneticilik ya da başkanlık düşünür müsünüz?




Eskiden olsa daha olumluydum, ama bugün itibariyle futbola pek sıcak görünmüyor. Futbol her zaman var olacak ve bu zor dönemler de geçecek, ben inanıyorum. Onun için bu dönemlerde futbolla ilgili gelecek planı yapmak gerçekten zor geliyor. Bu işler belli olmuyor, geleceğin ne getireceği belli olmuyor.



Şu an yeni dönem federasyonda görev yapıyorsunuz. Federasyona dahil olmanız nasıl oldu?




Tesadüf eseri gelişti aslında. Tesadüf eseri konuşmalardan sonra Başkan'la bir araya geldik, frekanslarımız tuttu. Mehmet Ali Bey'de orda olunca, önceden de hukukumuz vardı. ''Tamam'' dedik, girdik. Tabii biz girdikten 4 gün geçmeden malum olaylar oldu. Böyle talihsiz bir döneme denk geldik, ama zorluklar olabilir. Zorlukların çözümü olacağını düşünüyorum. Belki bu futbol için bir 'milat' olabilir. Bizde o miladın bir parçası olabiliriz. Olaya pozitif bakmak gerekiyor keşke olmasaydı çok iyi olurdu çünkü hepimiz için çok zor bir durum. Orada olan başkana ve yönetim kuruluna elimizden geleni yapacağız, yapacak bir şey yok hepimiz için çok zor bir süreç.

Federasyona girer girmez böyle bir durumla karşılaşmak sizi nasıl etkiledi?




Çok iyi bir psikoloji deği ltabi hafif psikolojik rahatsızlıklar var, olması doğal... Olmaması anormal, bazı önemli kararlar vermeniz gerekiyor. İşin diğer tarafında hayat devam ediyor ve oralarda yapılacak çok şey var biz belli bir komitede bazı projelerde olacağız. Önemli olan şu zor dönemi atlatmak.

Yıllardır iş dünyasındasınız, iş hayatına yeni atılan gençlere tavsiyeleriniz nelerdir?

Benim tavsiyem, en alttan çekirdekten yetişsinler. Detaylardan başlasınlar, A'dan Z'ye her şeyi öğrensinler. Faks çeksinler, operasyonda işletmeyi görsünler. Gelecek yıllarda geriye dönmek çok zor oluyor. Hiçbir zaman yukarıya çabuk çıkma hayallerinde olmasınlar. Çabuk çıkan çabuk yorulur.

Sizce iş dünyasında başarının sırrı nedir? Olmazsa olmazınız var mıdır?

Benim iş hayatında gördüğüm, öğrendiğim şu: İyi insanlarla çalışmak ve o iyi insanları elinizde tutabilmek ve onları aile olarak görmektir. Eğer bunu yapamıyorsanız; iş hayatında başarılı olmanız mümkün değil. İyi ve doğru insan her zaman başarıyı getirir. Bunu yaparsanız başarılı olursunuz. Ekip başarının anahtarıdır.

Emine Hanım'la kaç senedir evlisiniz? Ailenizden bahseder misiniz?




Eşimle 21 senelik evliyiz ve 2 oğlumuz var. Biri 20 yaşında diğeri 18 yaşında. Çocuklarımın isimleri Fetih ve Kerem.

İş hayatında disiplinli bir insan mısınız?




Randevularıma çok sadık biriyimdir. Benim için o an, randevularımdan daha önemli diye bir şey yoktur. Programımı çok acil durumlarda değiştirdiğim de insanlara mahçup olurum. Zamanlama planı yapıldığı zaman her şeye yetişirsiniz. Randevulu çalışırım. Eğer randevum varsa, o randevuya muhakkak giderim, zamanını geçirmem.

Bu durum özel hayatınıza nasıl yansıyor?

Ailemle de programlıyız. Hepimizin bir ajandası vardır, ne zaman nerede olacağımız, hangi gün hangi hafta nerede olacağımız bellidir. Eşim de yoğun tempoda çalıştığı için, çocuklarda yurt dışında okuduklarından herkesin bir yoğunluğu vardır.

Bu yoğunlukta neler sizi dinlendiriyor?




Benim için golf birinci sıradadır. En sevdiğim hem metalik hem fiziksel olarak. Hem düşünüyorsun hem hareket ediyorsun hem kafa olarak rahatlıyorsun hem de sosyal oluyorsunuz. Sanata da ilgim var. Tablo sanatçılarına merak sardım, takip ediyorum. Seyahat etmeyi seviyorum. Ailemle, arkadaşlarımla seyahat etmek hoşuma gidiyor ve yüzmeyi seviyorum. Spor yapmadan duramam, mental olarak problem oluyor yapmamak. 8 yaşımdan beri spor yaparım. Benim için ailem, işim ve spor çok önemli.

Çocuklarınızla ilgili hayalleriniz nelerdir?




Benim hayallerimden çok çocuklarımın hayalleri önemli. Ben onlara, ''Ne yapmak istiyorsanız onu yapın, ama tek bir şeyi yapın; dünya insanı olun'' diyorum. Dünyanın her yerine her şehrine adapte olun her insanla, her yerde oturup kalkmasını bilin... Bu dünya insanı olmaktır. Türk olun ama dünya insanı Türk olun. İyi insan olun, ne olursanız olun iyi bir dünya insanı olun. Onlar için hayalim bu.

Erhan Kamışlı'nın olmazsa olmazları nelerdir?




Genel hayat anlamında, ailem, sağlığım ve golf olmazsa olmazımdır. Mekanik anlamda ise telefonum olmadan bir yere gidemem, herkes gibi eş dost önemli bunlar olmadan olmaz diye düşünüyorum.

Modayı takip ediyor musunuz ?

Biraz takip ederim.



Yurtdışında tasarımcı olarak kimleri örnek alırsınız ?




Ayakkabıda Todd's tercihimdir rahat olduğu için. Onun dışında giyim kuşamda marka takıntım yoktur. Özellikle golften sonra daha çok golf kıyafetlerine merakım var. Eşimde, ''Yeter artık golf kıyafetleri aldığın, biraz da normal elbise al'' diyor. Ama ben daha çok golf ile ilgili eşyalar alıyorum, yurt dışına gittiğim zaman ilk gittiğim yer golf mağazalarıdır.

Golfte renkli pantolon moda mıdır? Golfün olmazsa olmaz bir parçasımıdır?

Golfte her zaman renk vardır, eğlencelidir. Bazıları turuncu giyer, bazıları kırmızı giyer renkli ve canlıdır. Saha renkli, insanlar renklidir. Golf oynayanların kişilikleri de çok renklidir.

Golfte en iyi anlaştığınız kimler var?




Bizim bir grubumuz vardır. Kıvanç Oktay, Ali Nuri Türker. Yıldırım Demirören bu aralar oynamıyor ama oynadığında mutlaka beraber oynarız. Korhan Kurtoğlu, Selim Koray da beraber oynadığımız isimlerden.

Golf sosyalliğin fazla olduğu bir spor mu? Golfle ilgili unutamadığınız bir anınız var mı?

Tabiki sosyalliğin olduğu bir spor ve her zaman konuşamadığın şeyleri golf sırasında konuşma imkanı bulabiliyorsun. Anı tabiki var. İsim vermeden anlatayım. Bir keresinde bir arkadaş çıkışta top vuruyordu... Topa vurdu ve top gitti. Topun önünde de dere vardı 100 metre ileride topun gittiğini görünce koşmaya başladı topu tutmak için ve tutu. Bu olay 3-4 sene önce oluyor hala daha konuşuyoruz. (gülüşmeler)









İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR