Röportaj: Reşit Özet


Fotoğraflar: Kahraman Doğan

Cemiyet hayatının ünlü bayanları arasında yer alan Bilgün Dereli, mücevher hobisini işe dönüştürerek 'B Point' markasını yarattı. Bundan sekiz sene önce arkadaşlarına takı tasarlayarak hediye eden Dereli, çocukluğundan beri mücevherle iç içe büyümüş. Sosyetenin uğrak yeri haline gelen Akmerkez'de açtığı mağazasında tasarımlarını sergileyen Bilgün Hanım, HT Kulüp Yazı İşleri Müdürü Reşit Özet'e işinden özel hayatına kadar ilginç açıklamalarda bulundu.





- Mücevherle tanışmanız nasıl oldu?




10 yaşından beri mücevherle iç içeyim diyebilirim. Annem mücevherden çok iyi anlardı, eşimiz dostumuz için çok iyi bir rehberdi. Kapalıçarşı gezilerinde, bende annemle birlikte giderdim. Küçük yaşımda o pırıltılı dünyayı tanımak çok hoşuma gidiyordu.




- Çocukluğunuzdaki Kapalıçarşı ile şimdiki arasında ne gibi farklar var?




Kapalıçarşı'nın büyüsü inanılmaz benim için. Çocukluğumdaki Kapalıçarşı ile şimdiki arasında bence değişen hiçbir şey yok. Beni esas etkileyen İstanbul herhalde... İstanbul'un büyüsü bambaşka, dünyada hiçbir şehirde yaşamak istemezdim.






- Bir aksesuvarı tasarlarken nasıl bir yol izliyorsunuz?




Uykuya dalmadan önce bir sürü fikir aklıma geliyor. Safir bir taşım var diyelim, onu tasarlamak için uykuya dalmadan önce düşünüyorum. Uykuya dalarken insanın aklına inanılmaz güzel fikirler geliyor. Aklıma gelir gelmez gözümü açıyorum, kağıt kalemi alıyorum, gece lambabı yakıyorum ve tasarladığım şekli kağıda çiziyorum. Ertesi gün atölyede tasarladığımı gerçeğe dönüştürmek için atölyedeki ustadan yardım alıyorum.-




- Kızlarınız Ayşe, Emine ya da Elif'ten tasarımlarınızla ilgili yardım alıyor musunuz?




Kızlarım tasarım konusunda bana çok yardımcılar. Onlar benim ilham kaynaklarım diyebilirim. Onların taktıkları giydikleri her şey tasarım konusunda bana çok yardımcı. Geçenlerde kendime yaptığım bir yüzüğü kızım Ayşe çok beğendi ve takmak istedi. Fakat parmağına olmadı. İşaret parmağı için yapmıştım fakat yüzük parmağın tam ortasında kaldı. ''Ben bunu böyle de kullanırım'' deyince o yüzüğü o şekilde tasarladım. Kızım Ayşe de modayla çok ilgilidir ve takipçisidir. Onun zımbalı kıyafetleri vardı, tasarımlarımda zımbalı kıyafetler kullandım. Klasik parçaları modern hala getirerek gençlerin kullanabileceği tasarımlar yaptım.






- 'B Point' markası nasıl oluştu?




Bundan 8 yıl önce kendime bir iş kurmak istiyordum. O zamanlar yarı değerli taşlar modaydı, arkadaşlarıma Kapalıçarşı'da gidip takılar yaptırıyordum, sonra birdenbire “Bunu profesyonel olarak neden yapmıyorum?” diye düşünmeye başladım. İlk koleksiyonumu da Papermoon'da yaptığım bir sergiyle tanıttım. Ondan sonra ilk showroom'u Fındıklı'da açtım. Ondan sonra Nişantaşı daha sonra Akmerkez'de mağazamı açtım.




İSTİNYE PARK'TA KURU KALABALIK VAR




- Genelde tüm tasarımcılar Nişantaşı'nda mağaza açarken siz neden Akmerkez'i tercih ettiniz?




Showroom'dan sonra mağaza açmak istiyordum. 4 sene Nişantaşı'ndaydım. O süre zarfında mağaza arayışım da sürüyordu. Nişantaşı'nda istediğim gibi bir mağaza bulamadım. Ya çok küçüktü ya da çok büyük... Daha sonra, "Başka neresi olabilir?'' diye düşündüm. AVM'lerden Kanyon, İstinye... Eşime, dostuma, “En çok nerelerden alışveriş ettiklerini?" sordum. Herkes Akmerkez cevabını verdi. İstinye Park'ta kalabalık ama bence kuru kalabalık, Akmerkez'in müşterisi hakikatten alışveriş yapmak için geliyor.




'KADINA EN ÇOK PIRLANTA VE MERCAN YAKIŞIR'




- Tasarımlarınızda hangi taşları kullanmayı seviyorsunuz? Sizce bir kadına hangi taş daha çok yakışır?




Pırlantayı da elması da çok seviyorum. Ama bu aralar renkli taşları daha çok kullanıyorum. Dönem dönem bazı taşları çok kullanırım bu ara 'tanzanyt' devrindeyim. Ama mesela rubi ve zümrütü de çok seviyorum. Ama benim vazgeçilmezim pırlanta ve mercan. Bir kadına da çok yakıştıklarını düşünüyorum.




- Atölyenizde nasıl bir işleyiş var?




Atölyede 15 kişiyiz. Geçmişte mumdan kalıp çıkarıp bir şeyler yaptım ama şu an iş takibindeyim. Bazen en ufak bir aksaklık hayalinizdeki tasarıma ulaşmanızı engelleyebiliyor.




- Kişiye özel tasarımlar da yapıyor musunuz?




Mağazamda benim içime sinmeyen ve beğenmediğim hiçbir aksesuvar satmıyorum. Kişiye özel tasarımlar yapsam da yine benim beğenmem gerekiyor. Müşteri portföyüm 7'den 77'ye diyebilirim.






- Tasarımlarınızı kimin üzerinde görmek sizi gururlandırır?




Çok zarif ve çok hoş bir bayan olan Carla Bruni'de görmek çok heyecanlandırır.




- Bilgün Dereli nasıl bir annedir?




Kızlarım artık büyüdükleri için daha çok onlarla arkadaş gibi olduk. Eskiden daha çok anne gibiydim, şimdi doğruları ve yanlışları arkadaş gibi söylüyorum. Herşeyden önce sevgi doluyuz. Sevgi bence dünyadaki en önemli duygu.




- Kızlarınızla nasıl vakit geçiriyorsunuz?




Birlikte çok şey paylaşıyoruz sergilere gidiyoruz, sinemaya gidiyoruz. Hiçbir şey yapmadığımız zaman evde oturup dizilerimizi izliyoruz. Emine ile birlikte dizileri izlediğimiz zaman ağlayacak gibi olduğumuzda birbirimize bakıyoruz, hemen yaşlar akıyor zaten.




- Biraz da giyim stilinizden bahsedelim... Ne tarz giyiniyorsunuz?




Herkesin bir tarzı olması gerektiğini düşünüyorum. Ama düşündüğüm zaman ne tarz giyindiğimi bilmiyorum. Siyah mini elbiseler, siyah bir pantolon ve kazak vazgeçilmezim.




- Bir gününüz nasıl geçiyor?




Haftada 3 gün spora gidiyorum. Sabah 9'da kahvaltı etmeden spora gidiyorum, sonra işe geliyorum, kahvaltımı ediyorum. Öğleden sonra Kapalıçarşı'ya gidiyorum, Eğer yeni koleksiyon hazırlığındaysam akşam 18.00'e kadar orada kalabiliyorum. Tatildeysem çocuklarımla beraber sabah kahvaltı ediyoruz. Kış aylarında sinemaya gidip akşam bir yemek yiyip eve dönüyoruz.






- Özel günlerde ailece bir araya gelir misiniz?




Kendi doğum günümde kızlarımla olmayı tercih ediyorum. En son doğum günümde Elif'e gittik Londra'ya. Dördümüz orada kutladık.




- Kızlarınızla ilgili sizi en çok ne gururlandırır?




Varlıklarıyla beni çok gururlandırıyorlar. Ayşe şimdi çok iyi bir iş kadını oldu o çok hoşuma gidiyor, Elif sanat üzerine master yapıyor. En son bir sergisi oldu orada hakikatten Elif'in parmakla gösterecek kadar iyi olduğunu gördüm, onunla gurur duydum. Emine'nin yaptığı işler okuldaki başarıları beni çok mutlu ediyor.




- Kızlarınız tasarıma yatkın mı?




Ayşe tasarıma daha çok yatkın. Esasında ben Elif'ten ümitliydim o dizayn okudu.




- Yeni koleksiyonunuzun ana teması ne olacak?




Yeni koleksiyonum haziran başında hazır olacak. Ana teması deniz olacak. Bu yüzden koledaha çok mercan ve incileri kullanacağım. Onları küçük bir tanıtımla sergilemek istiyorum.





İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR