Hayat bazı insanlara cömert davranıyor. Maddi manevi bir cömertlikle sunuyor birçok şeyi. Derin Mermerci Aydın bu şansla doğmuş kadınlardan. Kalabalık bir ailenin kalabalıktan rahatsız olmayan, etrafını ailesiyle, kızlarıyla, kocasıyla, özellikle her cümlede vurgu yapmadan geçemediği başının tacı kız kardeşleri ve annesiyle, dostlarıyla, severek baktığı barınaklar yaptırdığı yüzlerce hayvanla dolduran bir kadın. Halbuki hikâyesinin 10. yılında sert bir yalnızlığa düşebilirdi. Babasını kaybettiği yıl. Geride miras değil de borç bırakan bir babaya sahip olabilirler, yalan bir çevreyle baş başa kalıp, üç beş timsah gözyaşından sonra hayat onlara daha sönük, daha ışıltısız bir sahne verebilirdi. Bütün hikâye tam tersine dönebilirdi, bir masaldan kâbus çıkabilirdi. Nihayetinde medya da o günlerde aslında hikâyenin bu tarafa düşmemesini suiistimal etmedi değil. Yazılanlara çizilenlere göre “Ender Mermerci ne şanslı bir kadındı, kocası ölmüştü ama paralar, o miraslar, mallar mülkler ona kalmıştı.” Halbuki hikâyenin daha zoru, üç genç kızla kalmaktı. Çok sığ yorumların yapıldığı vakitlerden de ancak güçlü, sağlam bir anne figürüyle çıkabilirlerdi. Bir zamanlar Bush’un fotoğrafının altında fotoğrafları yayınlanan o üç güzel kadın çoktan büyüdü, anne oldular, Ender Hanım anneanne oldu. Derin Mermerci de ailenin bu kalabalığına en son iki kızıyla katılıp kendisindeki değişimi, önceliklerinin başka yönlere doğru gitmesini, zevklerini, meraklarını, bildiklerini ve bilmek istediklerini bir platforma taşımaya karar verdi. “DM”. Aslında “DM”, “dijital magazin” demek olsa da tesadüf işte iisminin baş harfleriyle kurduğu yeni sitesini hayata geçirdi.

'En iyi anlatan kelime: Cömert'



Halbuki etrafı, onu takip edenler, “Biz onu gençliğinden beri takip ederiz” diyen hayran kitlesi ondan bir marka, bir tasarım beklerken niçin web sitesi? Aslında her şey, yazları beraber maaile yaptıkları üç haftalık bir tatilde filizlendi. Kendi kendine uydurduğu, tasarladığı yüzüğüyle kolyesi, çantasına taktığı uyduruk eşarplar arkadaşlarının bile dikkatini çekiyordu. Hani bazı insanlar vardır yemeğin tarifini bile eksik verir, neyi nereden aldığını söylemez, söylese de atar bir palavra, karşı taraf da bilir attığını. Derin Mermerci öyle bir kadın da değil. Her detayına kadar paylaşıyor. Cömertlik demiştim ya, Derin’i anlatacak üç kelime gerekse biri kesin bu. Eşi Cem Aydın aklına giriyor. Mermerci anlatıyor: “Cem açık görüşlü bir adam, ‘Derin belki de senin böyle iyi tavsiyeler verdiğin bir site açman lazım’ dedi.” Ve sonunda DM’yi hazırlıyorlar. Öyle hızlı haber girme, herkesin verdiğini verme peşinde bir site değil burası. Ancak ve ancak Derin Mermerci’nin zevkine hitap etmesi, onun inanması, arkasında durabileceği bir yer olması lazım.

'Bu site kimseyi değiştirmek için değil'



“O kadar çok mesaj alıyorum ki” diye anlatıyor, “Saçımı soruyorlar, makyajımı, kızlarımın iismini nasıl bulduğuma kadar. Bu işin zor tarafı içerik üretmek. Yoksa herkes her yerden haber indirebilir. Bir de beni yansıtması lazım.” Belki de biraz geç kalmış bir proje mi? Katılıyor: “Kesinlikle öyle. Ama bu bir zamanlama meselesi. Bunu niye 10 sene önce yapmadığım hissiyatımla alakalı. Gençtim, hızlıydım, o taahhütün altına giremeyecek haldeydim. Birdenbire karar verip dört günlüğüne Yosun’u görmeye gidiyordum. Önceliklerim farklıydı. Şimdi farkındalık yaratabileceğimi düşünüyorum. Ama bunun için illa aşırı pahalı şeylerden bahsetmiyorum. Kendimi daha iyi okuduğum zamanlardayım, sadece bunu paylaşmak istiyorum. Ama llütfen yanlış anlaşılmasın bu site kimseyi değiştirmek ya da manipüle etmek için değil. Haşa bir bilmişlik peşinde de değilim.”

'Ekmeği bile evde yapıyorum'



-Mermerci kadınları hep ışıl ışıldır, mesafeli bir güzellikleri vardır. Soyadlarının hakkını verircesine, dördü yan yana geldi mi o fotoğrafa bakan pürüzsüz, kusursuz bir Alman disipliniyle karşı karşıya kalır. Bu ailenin belki de bir zamanlar en hızlı yaşayanlarından Derin Mermerci şimdi nasıl bir ritimde?

Epey yoğun, evdeki hayat, iş, bir yandan akıp giden sosyal hayat. Akşamları uykusunun kaçtığını söylüyor, bir de aklına gelen ve onu takip eden kitleye aktarmak istedikleri. Mesela zayıflık meselesi. Oturup onu yazıyor. Anoreksik olmadığını, bu toplara girmenin ne kadar riskli olduğunu yazıyor. “Benim için ‘Bu kız bir şey yemiyor içmiyor’ diye düşünebilirler. Ama öyle değil işte, ben çok sağlıklı besleniyorum, sağlıklı yaşıyorum. Ekmeğimi bile evde bile yapıyorum” diyor. 35 yaşında, pek ağrı kesici bile kullanmamış, 7 köpeğiyle, annesiyle arkalı önlü evlerde oturduğu hayatını, ablalarını, evlilik hakkındaki fikirlerini, çocuk yetiştirmeye dair görüşlerini paylaşmak istiyor. Pek de öyle kutlama taraftarı birisi değil. Çiçekler, böcekler, baby shower’lar, doğum günü pastaları ona göre değil. Kadınlar Günü’nü sadece Türkan Saylan’la anarak geçirmek isteyen, Özdemir Asaf’a kalbini sırf "Sen bana bakma / Ben senin baktığın yerde olurum" dizeleri yüzünden kaptıran bir kadın o. Sitenin açılışını da lansmanla duyurmamışlar. İstememiş. Bir gömlek giyip gittiği için de ablası Tansa’dan fırçayı yemiş hafifçe. Ama rahat olmayı önemsediği için oraya öyle gidivermiş.İişte Derin Mermerci’ye göre rahatlık samimiyet getiriyor. Bu arada ablaları bir yana, bütün dünya bir yana. “Süper iki ablam var. Çok şanslıyım maşallah” cümlesini günde kaç kere kuruyor bilemiyorum. Annelerinin bu konudaki başarısı gözden kaçacak gibi değil. “Bizde hürmet, had bilmek çok fazla vardır” diye tarif ediyor.



'Evlilik zor müesese'



Bir nevi günlüğü gibi kullanacak sanki sitesini. Önümüzdeki günlerde evlilik hakkında yazacağını söylüyor. “Evlilik çok zor bir müessese. Evli iki insan arasında saygı, sevgi, dostluk olmalı. Her iki taraf birbirini rahat bırakmalı. Yoksa hapis gibi oluyor” diye önden fikirlerini az da olsa paylaşıyor. Derin Mermerci hayatın ona iki eliyle verdiğini kucaklayan ama elindeki avucundakini de paylaşmaktan hiç imtina etmeyen bir kadın. Bir bildiğiniz, magazin dergilerinde gördüğünüz pırıl pırıl hep güzel bir Derin var, bir de bilmediğiniz, merak eden, perdenin arkasında neler olup bittiğine bakan, aklını kullanan bir kadın. Sitesinde iki Derin’i de bulacaksınız. Hatta girişine yazdığı yazı gibi işte, kendisine benzeyen bir site.





İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR