2009 yılında botanik bahçesi olarak kurulan Cappuccino, işkadını Sinem Nefesoğlu'nun Çekmeköy'de ciddi bir bistro ihtiyacını fark etmesiyle restoran konseptiyle hizmet vermeye başlamış. Amerika'daki mimari ödüllü bir tasarımdan yola çıkılarak inşaatına başlanan Cappuccino, açıldığı günden bu yana oldukça ilgi görüyor.








Yemek tutkunlarının vazgeçemediği adreslerinden biri olan Cappuccino, çocukların da ilk tercihi olmaya yolunda hızla ilerliyor. Cappuccino'da aileler keyifle yemeklerini yerken, Pony Club'ta çocuklar Pony'lere binerek hoşça vakit geçirebiliyor. Doğayla iç içe huzurlu saatler geçirmek için en ideal restoranlardan biri olan Cappuccino'nun mönüsü oldukça iddialı. Dünya mutfağından en lezzetli seçimlerle gününüze renk katan restoranda, hafta sonu kahvaltıları da enfes.










Doğum günleri, özel günler, baby shower partileri ve iş yemeği gibi organizasyonlarda rahatlıkla tercih edilebileceğiniz Cappuccino, 7’den 70’e herkese hitap eden bir mönüye sahip. Benim de mekana ilk girdiğimde dikkatimi çeken doğası ve çocuklara ayrılan oynama alanı en çok beğendiğim özelliği oldu. Ayrıca şehirden tamamen arınmış bir konuma sahip olması bence vazgeçilmez en önemli ayrıcalığı.






Bu arada maç izlemek Cappuccino'da oldukça keyifli olacaktır. Havaların soğumasıyla birlikte şömine başında yemeğinizi yerken, bir yandan gönül verdiğiniz takımın maçını enfes yemekler eşliğinde izleyebilirsiniz. Restoranın bir diğer özelliği de İtalya'dan ve Hollanda'dan getirtilen bitkilerle düzenlenen botanik bahçesinin güzelliği hiçbir mekanda yok. Hafta sonu aileniz ve çocuklarınızla şehirde kalıp ama şehir dışına gitmiş gibi hissetmek isterseniz Cappuccino'ya gitmenizi tavsiye ederim.







İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR